Mızmız liberal, kendisi çulsuz olduğu için herkesi de öyle sanıyor. Üniversite maaşıyla geçinmek zor.
"Ne gerek var bu kadar alışveriş merkezine, kim alışveriş edecek oralardan" çıkıntılığı, bürokrat kuyrukçularının "ne gerek var telefon şebekesinin geliştirilmesine, kim telefon edecek Almanya'ya" tepkisiyle türdeştir.
Kimisi de, kendisi başını sokacak bir ev alamadığı için "çok şişmiş olan gayrımenkul balonunun patlamasını" dört gözle bekliyor... Niçin patlayacakmış? Çünkü Amerika'da öyle olmuş ya...
Elbette bunların arasında "pis kapitalistler para kazanacaklar" diye kıllanan "eski Marksist ama yeni liberal" takımı da azımsanmayacak sayıda.
Kimisi de, alışveriş merkezi şehir dışında olursa kabul edecek de, Taksim'e yapılırsa bozuluyor...
Kendilerine hiç de hoşlarına gitmeyecek bir haber vereceğim: Yeni açılacak alışveriş merkezlerinden birinde 180 dükkan varmış, tam 2 bin 800 firma başvurmuş! Merkezin yöneticileri seçip kabul etmekte zorlanıyorlarmış.
Bu 2 bin 800 firma, herhalde bir an önce zarar etmek, hatta batmak için birbirini yiyor olmalıdır!
Mızmız liberallere "niçin Galata'ya bulaşmıyorsunuz" diye sormuştuk. Öyle ya, Galataport projesinde onları uyuz edecek herşey vardı, alışveriş merkezi de otel de.
İki gün geçmedi, "evelallah ona da bulaşırız ağabey, sen yeter ki iste" gibilerden bir yanıt geldi: Mızmız liberallerin gazetesi, "sahil halka kapatılırsa şehircilerin dava açacaklarını" yazdı. Diyecek bir şey bulamamışlar, bu kulpu takmışlar.
Bu bölge, yani Karaköy- Tophane kıyı şeridi daha önce de halka kapalıydı, şimdi de kapalıdır, çünkü gümrüklü bölgedir. Uluslararası limandır.
İster yolcu olsun ister emtia, oradan yurt dışına çıkış yapar, yurt içine giriş yapar.
Galataport yapıldığı zaman da açılmayacaktır, çünkü gene gümrüklü bölge, yani "teorik olarak yurt dışı" sayılacaktır, tıpkı havaalanında pasaport damgasını vurdurduktan sonra dolandığınız kısım gibi...
Bu nedenle birilerini kışkırtmaya ve Galataport'a taş koymaya çalışanlara, "Atatürk Havalimanı apronlarının da" halka açılması için eylem yapmalarını tavsiye ederim!
Öyle ya efendim, niçin benim emekçi halkım, uçağa binmese de uçağın dibine kadar sokulamasın, pis kapitalistlerin hangi araçlarla keyif çattıklarını yakından izleyemesin? Pasaport mu? Boşver... Eskiden pasaport mu vardı?
Bakın çocuklar, madem bu işi sevdiniz, sizlere yeni yeni kıllık tüyoları vereyim:
Bir kere, üçüncü havaalanını mutlaka protesto ediniz. (Eskisini de alışveriş merkezi yapacaklarmış, iyi mi?)
Tuzla'ya marina yapıyorlar, 850 yatlık iskele, beş yıldızlı otel, eğlence parkı, alışveriş merkezi... Mutlaka gidip orada olay çıkarınız ve polisten dayak yiyiniz.
Maltepe kıyısını da dolduruyorlar, çok amaçlı kültür ve spor kompleksi yapacaklarmış, sakın altta kalmayınız.
Hele hele şu "çılgın proje", yeni bir kanalla Karadeniz'i Marmara'ya bağlamak... Bırakacak mısınız yapsınlar, bırakacak mısınız kazsınlar?
Emin Oktay'ın tarih kitabında "Don ile Volga nehirlerini bir kanalla birleştirmeyi düşünen Sokollu Mehmet Paşa'nın ne büyük adam olduğu" yazardı, siz ona da küfür edersiniz şimdi, Osmanlı ya... "Gurunuz" Ahmet, Osmanlı'yı hiç sevmez...