Günlerin kısalmasında dibe vurduk ama uzamaya başlaması için yarını, yani Roma İmparatorluğu'nun Mitra Bayramı'nı bekleyeceğiz. Batı'nın "cahil halk kitleleri" onu Hazret-i İsa'nın doğum günü de sanabilirler. Hayret, üstelik müzisyenler, ressamlar ve heykeltıraşlar tarafından bayağı bir eğitilmişlerdi...
Papa Hazretleri "biz de biliyoruz bunun yanlış olduğunu ama gelenek olmuş, yerleşmiş bir kere, artık değiştiremeyiz" buyurmuşlardı...
Papa Noel'i kaldırmaya kalksa, Amerika'nın ve Avrupa'nın bu işte milyarlarca dolar döndüren oyuncak üreticileri, şeker ve çikolata fabrikatörleri ve kayak turizmine yönelik otel işletmecileri tarafından vurdurulabilir!
Şimdi biz de kaçıncı kere, hayatında kar görmemiş Fethiyeli Ermiş Nikola'nın nasıl olup da Ren geyiklerinin çektiği bir kızakla gezindiğini merak edeceğiz...
Ve de kötü öğrenilmiş bir Katolik safsatasını, gene bir ermişin gününe, Ermiş Sylvestre gecesine taşıyıp evlerimizi çam ağaçlarıyla, renkli kürelerle ve kar süsü verilmiş pamuklarla donatacağız...
Üstelik bunun da alt tarafı bir "takvim cilvesi" olduğunu bile bile...
Bazılarımız İsa'nın aslında "eksi dört" yılında doğduğunu öğrenmiş olsalar da...
Elbette gazetelerde de sayfa sayfa burçlar murçlar...
Memleket nasıl da kalkınıyor... Benim çocukluğumda bir tek milli astrolog vardı, Gürcü Bacı... Her yılbaşı remil açıp, İsmet İnönü o yıl iktidara gelebilecek mi gelemeyecek mi, Zeki Müren evlenebilecek mi evlenemeyecek mi söylerdi.
Sonra, hiçkimsenin yapıp da içmediği ilgisiz kokteyl tarifleri...
"Gece vakti yağlı yemeyin" öğütleri...
"Sarhoşum gel" servisleri...
"Yılbaşı sofrası cep yakıyor" türünden muhaliflik yaveleri...
Herkese mutluluk, Ortadoğu'ya barış dilekleri...
Yeni yıla yalnız girenlerde bir garip burukluk, çalışarak girenlerde bir gizli öfke...
Yılın en sevimsiz haftası başladı.
Hem karanlık, hem soğuk, hem zorlama.
Fakat insanların enayilik özlemini ellerinden almayınız.
"Pozitivizmin" sizi hiçbir yere götüremeyeceğini biliniz.
Bırakınız, ayın bilmemkaçında kıyamet kopacak diye korksunlar, takvim yaprağında rakam değişti diye sevinsinler.
Burçlarını okusunlar, "karşı cinsten bir sarışın bana ilgi gösteriyormuş" diye heyecanlansınlar.
Bırakınız yanılsınlar, bırakınız avunsunlar.
İsa'nın kutlu doğum haftasını kutlayan alafranga Türkler, Muhammed'in kutlu doğum haftasını kutlayan alaturka Türkler'e hakaretler yağdırsınlar...
Kısa bacaklı desinler, kıllı desinler...
Hem bilinciyle hem bilinçaltıyla iliklerine kadar Müslüman olan bu halkın, onu uzaktan yakından ilgilendirmeyen bütün bu Hıristiyan şenliklerinin ardından nasıl olup da AKP'yi gene iktidara getirdiğini anlayamayıp şaşırsınlar mesela...
Kurtarıcı beklesinler, sarı saçlı, mavi gözlü birinin nerelerde olduğunu sorsunlar.
Bırakınız enayileri, üzülsünler. Hayal kırıklığı onlara yakışıyor.