Gürültü patırtı arasında kaynayıp gitmesine gönlüm razı olmadı... Haber gibi haber çünkü...
"Mahreç" mi? Ciddiye alınmak için çırpınan ama bu kafayla giderse asla alınmayacak bir gazetemizin kendi ajansı, kimse kusura bakmasın.
Efendim haber şu: "Adana'da banyo yaparken ayağı kayıp yarım litrelik pet su şişesinin üzerine düşerek şişenin makatına girmesiyle yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yapılan müdahaleyle sağlığına kavuşan 43 yaşındaki karpuz satıcısı S.A. hakkında başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi."
Cümle azıcık yorucu ama haber bu.
Vallahi bütün "unsurları" da yerli yerinde. Hani "bilmemkaç n, bilmemkaç k" diye okutuyorlar ya enstitüde...
Mef'ul kim? S.A. Kaç yaşında? Kırk üç. İşi ve mesleği? Karpuzcu. "Watermelon man"... (Burada mesleğin ne anlamı ve önemi var? Baklavacı olsa konuya daha bir lezzet mi katılacak yani?)
Olay nerede geçiyor? Adana'da. (Mikonos'ta değil, uyumayın, Adana gibi sağlam yerde...) Fail kim? Pet şişe. Esamisi, darası?
Yarım litre. Markası? Lazım değil.
Olay nasıl cereyan etmiş? Banyo yaparken adamın ayağı kaymış. (Yani şişe, fıkrada olduğu gibi taştan sekip de zıplamamış.)
Ne olmuş? Fazla kurcalama, adam yaralanmış işte. Gönül yarasına da benzemez. Bağırarak yardım istemiş, komşusu yetişmiş.
Şişe dolu muymuş boş muymuş? Bakınız haberde bu unsur eksik. Boş şişenin bu suçu işlemesi zor, eğilir bükülür, herhalde doluymuş. (Buna karşılık mağdur karpuzcu şişenin "sabunlu" olduğunu özellikle belirtiyor ki, eylemin "fizibilitesi" açısından bu unsur önemlidir.)
Suçu dedim, çünkü soruşturma açılmış! Olay "adli" kabul edilmiş. Banyoda sabunlu bir şişe azıcık "meşkuk" bulunmuş. (Belki sular kesik ya da basınç düşük de adam suyu şişeden döküyor kafasına, ne yani? Nitekim başka bir açıklaması da olamaz, çünkü karpuzcu "karpuz sattığı yerin bir bölümünü branda ile banyo haline getirmiş"... Olay orada geçiyor, bu sıcakta...)
Neyi soruşturuyorlar acaba? Şişede kasıt mı arıyorlar? Seni gidi sapık şişe...
Hani, acaba karpuzcu bir arkadaşıyla kavga mavga etti de, adam öfkeyle savurduğu sözlü tehdidini hayata mı geçirdi?
Karpuzcu eşcinsel olsa kime ne? Adam kendi tercihlerini doludizgin yaşayamayacak mı yani şu ölümlü dünyada?
Neyse ki, soruşturma takipsizlikle sonuçlanmış. Şişe de masum bulunmuş, karpuzcu da.
Şimdi olaya azıcık da "sosyal içerik" katalım, izin verirseniz:
Devletin, aynı "hassasiyeti" 12 Eylül sorgulamasında da göstermesini dileriz.
Hani o dönemde "elimin altında taş gibi delikanlılar var" diye övünen devlet büyüklerimiz vardı ama uygulamada delikanlı kullanmıyorlardı. Geçmiş gün, pet şişe de henüz piyasaya sürülmemişti galiba. Cam şişe vardı ama bu tür eylemlerde kırılma tehlikesi büyüktü.
12 Eylül rezilliğinin asıl sorumluları habire rapor alıp duruşmalardan kaçıyorlar, bari emirlerindeki uygulayıcıların "doğa dışı yollardan" yaptıkları bazı işler araştırılsın.
Yoksa işkencenin doğaya uygun olanı da mı vardır?
Ya da devletin şefkatli kollarıyla sarması için ille lumpen mi olmak gerekiyor, öğrenci ya da aydın olursa sayılmıyor mu?