Ne demiştik? Orada "jüristokrasi", yani hukukçular oligarşisi varsa, burada da milletin kanun yapacak temsilcileri var demiştik.
Yönetmeliğe kılçık atılırsa, senden büyük kanun var, yani.
Başkanlık sistemine "demokrasiye aykırı değildir" fetvasını vererek gözlerimizi yaşartan Danıştay, hükümetin 19 Mayıs düzenlemesine taş koymuştu ya... Biz de, oh olsun, işleri yarım yamalak bırakırsan olacağı budur demiştik...
Tamamladılar. Bütün bayram kutlamalarını yeni bir kanuna bağladılar.
Şimdi kimse ağzını açamaz. Çıkmaz ayın son çarşambasında CHP mecliste çoğunluğu sağlarsa yeniden değiştirir, kendi ruhuna, geleneğine ve "genlerine" uygun olarak faşizan törenleri geri getirir, ona da kimse ağzını açamaz. İşte bu kadar. Budur.
Bakın bir hafta sonra ne olacak?
O gün bayramın kralı, Şampiyonlar Ligi finali, Chelsea-Bayern München karşılaşması var, onu ayrı tutuyoruz tabii...
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, bürokrasi tarafından değil, gençler tarafından kutlanacak. (Bayramın adına Kenan Evren'in zorla eklediği "Atatürk'ü Anma" faslını tanımıyorum.)
Yani, bayram sahibine dönecek.
Hem de bir haftaya yayılarak, "gençlik haftası" olarak...
Tam 391 etkinlik! 5 kıtadan, 35 ülkeden toplam 540 da konuk. Türkler'e dönersek, 10 bin genç.
Korkmayın, sonunda Anıtkabir ziyareti de var, itin kopuğun sesini kesmek için.
Etkinlik sevenler için halk oyunları, halk müziği konserleri, futbol, basketbol, hendbol, okçuluk, motokros, maraton, hatta bilek güreşi... Faşistleri de sevindirmek için karate karşılaşmaları... Her ne haltsa Wushu, Muaytahai gibi sporlar da varmış bunların içinde, çünkü bayram onların da bayramı.
Sosyaldemokratları mutlu etmek için düzenlenecek fener alayları ve "çalıştay"... Osmanlı usulü söylersek, "şura"...
Sosyalistleri mutlu etmek için de Edip Akbayram konseri. Oy oranın yüzde birin altına düşmüş bile olsa, bir sitem gönder cahil halka, girilecek seçimler var daha, aldırma gönül aldırma...
Hepten gabiler için "ateş yutan adam" gösterileri...
Edilginlik sevenler için de evde kebap vaziyetleri... Pijama, terlik, Digitürk...
Ama her hal-ü karda stadyumda uygun adım yürüyen kızlar ve erkekler değil. (Kızların elinde çember, oğlanların elinde çubuk vardı, simgeselliğine sağlık!)
Açılay olsa öyle derdi... Açılay... Denizaltı gibi kadın!
Çünkü bizim denizaltı gemilerimizin isimleri Yıldıray, Saldıray, Batıray diye gider. Bunun nedenini yarım asır boyunca düşündüm, sonunda şöyle bir açıklama buldum: Mürettebat genellikle Karadenizli olduğu için, onların şivesine uyulmuş!
Konuyu dağıtmayalım, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, gençlerimize şimdiden kutlu olsun.
Ben orta yaşlıyım, benim fikrime girip çıkan bir şey yok. Bir "yaşlılar bayramı" icat ederlerse biz de onu kutlarız icabında... Etkinlikler kapsamında düzenlenecek gezi turları: Karşı komşu, alt kattaki komşu, sahil yolu, Göztepe Parkı.
Hani Aydın Doğan'ın adamları bana "hükümetin akıl hocası" diye çamur atıyorlardı ya...
Aldım kabul ettim vallahi. Gördüğünüz gibi, bir yazı yazdık işi bitirdik abi, öhö.
