Kuzey Kıbrıs'ta yeni bir miting yapıldı, bu sefer daha fazla kişi katıldı. Sloganlar ve pankartlar şöyle: "Ayşe evine dön! AKP, yakamızdan elini çek! Biz Kıbrıs Türkü'yüz, sen kimsin? İşgale son! Talimatla yönetilmeye hayır! Kurtarıldık mı anam benim? Kendi evimizin efendisi olmak istiyoruz! Bu memleket bizim, biz yöneteceğiz! Kıbrıs'ın ayrı bir ülke olduğunu kabul et, dost kalalım!"
Geçen mitingte "Kurtarıldık mı? Hass..." pankartı da açılmıştı. Kibar çocuklar bunlar.
Bu sefer Kıbrıs Rum bayrakları (daha doğrusu, ortadan kalkmış olan 1960 Cumhuriyeti'nin) bayrağı da açılmış, engellenmiş.
Görüldüğü gibi, bizi istemiyorlar.
İstedikleri, 1960 düzenine geri dönmek. İstedikleri, güneyle yeniden birleşip "otomatikman" AB vatandaşı olmak. Oraya bizim gibi eziyet çekerek değil, kestirmeden girmek.
Artık kolay kolay bir Grivas, bir Sampson çıkamayacağını, eskisi gibi onları "kesemeyeceğini" de biliyorlar.
"AKP'ye karşı" gibi görünüyorlar ama aslında "Türkiye'ye karşı" davranıyorlar.
Görünür bir gelecekte Yunanistan'la savaş korkusu ortadan kalkmış olduğuna göre, Kıbrıs'ın bizim için stratejik önemi falan da kalmamıştır. En iyisi oradan çekilmek ve bir daha da dönüp bakmamaktır.
Seçim öncesi MHP oylarını apartmak ve bu partiyi meclise giremeyecek oy düzeyine düşürmek için "milliyetçi söylemlere" yaslanan başbakan, seçim sonrası oluşacak yeni dönemde bu gerçeği de görecektir.
Çekilelim, ama giderken onlara şunu da söyleyelim: Sakın bir daha başınız sıkışırsa bizi çağırmayın, bir gece ansızın gelmeyiz.