Kürt haklarının savunucusu olan gazeteden bir haber: "Kürtler özerklik ilan edecek!"
BDP üyesi olan belediyeciler Diyarbakır'da toplanmışlar, yakında "demokratik özerklik ilan edeceklerini" açıklamışlar. Toplam 99 belediye.
Tek taraflı bir karar bu.
Amaç "merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelmek" olarak bildirilmiş.
PKK da bunu destekliyormuş!
Cemil Bayık pek sevinmiş. Apo da hücresinde zil takıp oynamıştır.
İlk adım... Arkasından "bütün bölgenin" özerkliği gündeme gelecek, onun ardından "federal" yönetim ilanı, daha sonra da belki bağımsızlık...
Hadi bakalım ne halt edeceğiz? Ok yaydan çıktı.
"Kara harekâtı" mı başlatılacak, başkaldıran belediyelere karşı? Yoksa adı konulmamış iç savaşın artık adı mı konulacak?
İşin matrağı, Türkiye belediyelere bu tür bir özerklik tanınması yönündeki Avrupa Birliği kuralını 1991 yılında kabul etmiş, imzalamış, fakat bugüne kadar uygulamaya koymamışmış!
Yoksa Ankara bu "belediye özerkliğini" sineye mi çekecek, homurdanmakla mı yetinecek, üç maymunu mu oynayacak? Gene devekuşu gibi kafasını kuma mı gömecek?
Hadi bakalım çıkın işin içinden.
Türkiye Cumhuriyeti bitmez diyoruz, fiilen bitiriyorlar. Terörle bir yere varılmaz diyoruz, varmak üzereler.
Kim altından kalkacak ufukta görünen büyük değişimin? Kim, altında kalacak?
Kılıçdaroğlu gelsin de çözsün hadi, "ekonomik mekonomik" numaralarıyla...
"Açılım" istemediniz, hadi kapatın şimdi.
"Maçı berabere bitirelim" dedik, iki takım da yanaşmadı, amigolar büsbütün edepsizlendiler, üstelik hakeme küfür de ettiler, öyleyse buyurun uzatmaları da oynayın.
Yenilmek üzereyiz. Bize de vuvuzela çalıp seyretmek kalıyor.