Bazı CHP üyeleri, İstanbul İl Genel Meclisi'ne önerge vermişler, Kenan Evren adının okullardan, cadde ve sokaklardan silinmesini istemişler... "Bu ayıba bir son verilsin" diyorlar.
Evren'in adı İstanbul'da 32 yerde geçiyormuş...
Bunların içinde okul da var, otobüs durağı da var, cadde de var, sokak da var.
Birileri bir zamanlar yağcılık alanında sınır tanımamışlar anlaşılan!
CHP İstanbul İl Başkanı Sayın Gürsel Tekin de önergeyi destekliyor.
Genel başkanını fena halde kızdıracaktır. Şimdi sırası mıdır?
Engin Ardıç'a yaptığı gibi Internet sitelerinde ona küfür de edemez... Hay Allah...
Nitekim Sayın Tekin, AKP'li il meclisi üyelerinin "bütün darbecilerin adları silinsin, 27 Mayısçılar, 12 Martçılar, 28 Şubatçılar da kalmasın" şeklindeki karşı tekliflerine, "biz bütün darbelere karşıyız" diye beylik bir yanıt verdikten sonra "ama 12 Eylül bambaşka" demiş... Dilimize tercüme edersek "bizim darbelere dokunmayın" anlamı çıkar. (Sayın Tekin, yeni hakaretlerinizi beklerim efendim.)
Biz hükümet yandaşı, iktidar yalakası, şerefsiz ve namussuz, aynı zamanda psikopat olduğumuz için, aklımıza bazı sorular geldi...
12 Eylül'e bu kadar karşı olan, Kenan Evren isminin tabelalardan silinmesini bu kadar yürekten destekleyen CHP yöneticileri, aynı "hassasiyeti" niçin 12 Eylül'ün anayasası için de göstermiyorlar? Niçin hem o anayasaya sahip çıkıyorlar, hem de aynı anayasanın yüksek yargı tarafından hiçe sayılmasına da çanak tutuyorlar?
Niçin kazı, yanmaması için hep kendilerine doğru çeviriyorlar? Niçin 12 Eylül'ün seçim kanununa, siyasi partiler kanununa karşı çıkmak hiç akıllarına gelmemiştir?
Niçin Sayın Deniz Baykal o kanuna göre parti diktatörü olunca büyük adamdır da, "Tayyip" öyle değildir?
CHP üyelerinin deyimiyle "demokrasi ayıbı" Evren adı silinince giderilecek midir, yoksa ortada daha başka ayıplar da var mıdır?
Ne yapalım Sayın Tekin, "Kenan Evren Lisesi"ni "367 Lisesi" yapsak size uyar mı mesela?
Bir "Çevik Bir Caddesi" düşünür müsünüz?
Yok yok, en iyisi bir "Cemal Gürsel Sokağı"... Onun darbesi iyidir.
Karşıdevrimcilerin isimlerini de silip, örneğin Adnan Menderes Havaalanı'na eski genel sekreterinizin adını versek, "Recep Peker Havaalanı" desek?
İl meclisinin AKP'li üyelerine fazla yüz vermeyiniz. Konu da İstanbul'la sınırlı kalmasın. En iyisi bütün bunları partiniz iktidara gelince, ülke çapında yaparsınız...
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da tehditler savuruyor, maliye bakanı olunca SABAH gazetesine vergi cezası kesecekmiş ya, o zaman...