Hüsamettin Cindoruk (hayır, Cintonik diye zevzeklik edecek değilim), bir senato istediğini Yavuz Donat'a söylemiş, bunu Abdullah Gül'e de anlatmış... Yavuz ağabey yorum katmadan aktardı.
Kendini "Demokrat Parti'nin mirasçısı" olarak yutturan Cindoruk niçin senato ister? 27 Mayıs darbecilerinin emriyle CHP ilerigelenlerinin, bürokratların ve onların dümen suyundaki basın ağalarının oluşturduğu bir Kurucu Meclis'in tarihe karışmış icadını niçin ısıtıp yeniden ortaya sürer? Cindoruk kendini mi inkâr ediyor? "46 ruhunda" senato var mıydı?
Senato, bir tepki kurumuydu.
Amaç, iktidarların elini kolunu bütünüyle bağlamak değilse de epeyce sıkılamaktı.
Hiçbir kurum TBMM'nin üstünde olamazdı ama senato da "TBMM kavramı içine sokulup orada mütalaa edilerek" kaçış formülü bulunmuş, hayatı boyunca bir tek gün bile aklına bir senato açmak gelmemiş olan Atatürk'ün kemikleri sızlatılmıştı!
Atatürkçü geçinen zerzevat zevat cevap versin, öyle mi değil mi?
İşte şimdi Cindoruk da hem onun, hem Menderes'in kemiklerini sızlatıyor.
Bu ikinci meclisin bir kısmı atama yoluyla oluşuyordu, yani cumhurbaşkanı tarafından "kendi keyfine göre" tayin ediliyordu, bir kısmı da darbecilerin bizzat kendileriydi! Ömür boyu sürmek üzere "tabii senatörlük" diye bir kavram icat edilmiş, hukuk da, demokrasi de tıpkı Menderes gibi öldürülmüştü.
Üstelik senatoya ancak "yüksek okul mezunları" girebiliyorlardı. Eşitlik ilkesi çiğnenmişti. Aysun Kayacı Hanım o tarihte babasının içtiği portakal suyundaki C vitamini değil de hayatta olsaydı, herhalde pek sevinirdi buna! "Cahil halkın seçebileceği gerici iktidarlar" böylece hizaya getirilecekti...
Kurulan mis gibi "İkinci Cumhuriyet'ti" ama sözkonusu zerzevat zevat sayı saymayı sevmiyor.
Senato, asıl meclise "fren" görevi yapacaktı.
Ama uygulamada pek de bir faydası görülmedi. (Görülseydi, Kenan Evren tarafından yokedilmezdi.)
Çünkü bu frenin, ancak iktidar mecliste çoğunluğu sağlar ama senatoda sağlayamazsa bir anlamı vardı...
Diyelim ki yeni bir anayasa yaptınız, senatoyu da mezarından çıkarıp geri getirdiniz, diyelim ki 2011 seçimleri geldi çattı... AKP, hem mecliste hem senatoda gene yüzde 40 dolaylarında bir oy oranıyla çoğunluğu ele geçirdi... Ne işinize yarayacak o senato?
Ya da seçmenin mecliste ayrı, senatoda ayrı bir iktidar oluşturacağı varsayılıyor ki, bu gerçekçi bir beklenti midir?
Senato icat ederek AKP'yi frenlediniz diyelim, ya yarın öbür gün siz hükümet kurarsanız ve bir başkası da sizi frenlerse, hoşunuza gidecek mi?
Sayın Cindoruk, "senatonun Anayasa Mahkemesi'nden beklenen görevi de yapacağını ve onun yükünü hafifleteceğini" söylemiş.
Eh, senato da yasama içinde mütalaa edileceğinden, "yargının yasayı ve yasamayı çiğnemesi" gibi ağır bir vebal ortadan kalkmış olur tabii! Yasamayı kendi kendine tırpanlatmak, kendi ayağına çelme taktırmak, dahiyane bir buluş!...
Aslında ne yeni bir anayasa yapılacağı var, ne de bir senato geleceği...
Cindoruk'un yaptığı "yaz sıcağında asma budamak", bizim yaptığımız da dökülen yaprakları toplamak.