Serpil adında bir sinemacı hanım varmış, "Zübeyde Hanım" filmi yapacakmış.
Biket adında bir hanımın yaptığı "Nazım" filmine benzeyecekse, hiç kalkışmasın.
Ya da bunun da beriki gibi temposuz, donuk bir "docu-drama" olacağını başından kabul etsin, bize "feature film" diye pazarlamasın.
En iyisi, bu işi TRT "bünyesinde" yapsın, Turgut ve Ziya ağabeylerinin feyzinden de faydalansın.
Neler olacakmış bu filmde? "Zübeyde Hanım'ın eşi Ali Rıza Bey, oğlu Mustafa Kemal ve diğer çocuklarının yaşamlarından kesitler" yer alacakmış...
Yok yahu? Ne diyorsun? Biz de "Zübeyde Hanım Örümcek Adam'a Karşı" gibilerden bir heyecan fırtınası bekliyorduk!
"Ekip olarak ağır bir görev üstlendik, Zübeyde Hanım'ı dünyaya daha iyi tanıtmayı amaçlıyoruz" demiş yapımcı... Yani dış pazara da açılacak. Dünya Zübeyde Hanım'ı zaten tanıyor da, "daha iyi" tanıyacak.
Hadi bakalım, kolay gelsin. Ama benim, "müstakbel seyirci" sıfatıyla birkaç sorum var:
Bu filmde, Zübeyde Hanım'ın ikinci eşi, yani Atatürk'ün üvey babası Ragıp Bey de olacak mıdır?
Ragıp Bey'in diğer çocukları, yani Atatürk'ün üvey kardeşleri de görünecek midir?
Ragıp Bey'in yeğeni Fikriye de var mıdır Zübeyde'nin dizinin dibinde?
Ali Rıza Bey'in gümrük muhafaza memurluğundan ayrıldıktan sonra "kereste ticaretiyle" iştigal ettiğini gösterecek misiniz, yoksa siz de "ekonomi laikliğin önüne geçmesin" kaygısıyla bunun üstünde durmayacak mısınız?
Bu filmde, Atatürk'ün annesiyle yaşadığı çatışmalara, kavgalara yer verilecek midir? Ya peki Zübeyde Hanım'ın, gelini Latife Hanım'la olan kavgalarına? Latife'ye karşı Fikriye'yi nasıl savunduğuna?
Örneğin oğluna dargın öldüğü ve Atatürk'ün annesinin cenazesine gitmediği anlatılacak mıdır? (Cahiller ve psikopatlar hemen hırlamasınlar, bütün bunlar gerçektir.)
Atatürk'ün, babasının erken ölümü ve annesinin ikinci kez evlenmesinden dolayı çektiği acı, girdiği bunalım, "evden kaçar gibi" Selanik'ten Manastır'a gidişi ve askeri okula yazılması yer alacak mıdır?
Bu yüzden hayatı boyunca annesini hiç affetmediği dile getirilecek midir? O güzelim insanın niçin babasız büyümüş yalnız bir adam olduğu, niçin içkiyi fazlaca içtiği böylece açıklanacak mıdır?
Etten kemikten bir Zübeyde, etten kemikten bir Mustafa seyredecek miyiz?
Hiç sanmıyorum.
Malum teraneler tekrarlanacaktır: Makbule'yle birlikte kargaları nasıl kovalarmış... Annesi "benim oğlum büyüyünce paşa olacak" demiş, falan filan.
Türkiye'de Zübeyde Hanım üzerine gerçekçi bir film çekmeye, hadi konu gereği Balkan ağzıyla söyleyeyim, petka ister, petka! Öbür türlü, yapacağınız film "Kurtuluş dizisi" gibi bir "resmî müsamere" olur, ya TRT'ye ya da bakanlığa satar, masrafınızı çıkarırsınız... Çoluk çocuğa gösterirler 10 Kasım'da falan, onlar da mutlu olurlar.
Ama belki de yanılıyorum, önyargılı davranıyorum. Bu tür zırvalardan ağzım yandığı için bu yeni yapım ayranını üfleyerek içiyorum.
Hadi Serpil Hanım, kolları sıvayın, öyle bir film yapın ki utandırın beni, sizden özür dileyeyim.