Mısır'daki Sfenks'ten sözediyorum! Artık yanına yaklaştırmıyorlar, fakat birkaç metreden, bir sarı kafalı Norveçli turist ve bahşiş dilenen inci dişli Arap çocuğu kalabalığı arasından, uzun uzun seyretmişliğim vardır...
"Belgesellerde" önündeki alanı pek göstermezler, uçsuz bucaksız bir çölün ortasında, tepede piramitlerle dikilip durduğunu sanırsınız, oysa hemen yirmi metre önü otoparktır, hemen onun ardında da bizim İkitelli'den beter, pis ve karmaşık Nazletül Samman kasabası...
Yolunuz düşerse bayramda falan, Zahi Bey'in (Hawas) iğrenç restorasyonunu görmemeye çalışınız (Sfenks'in patilerini Ytong'la kaplamışlar...)
İlle de, Sfenks'in hemen önündeki, otoparktan doğru girilen tapınaklara dikkat ediniz... Birine sokmuyorlar (Sphinx Temple), ötekine giriniz (Valley Temple), kocaman taş blokların Mısır mimarisiyle hiçbir ilgisi olmadığını, fakat And Dağları'ndaki Macchu Picchu kalıntılarıyla bire bir uyum gösterdiğini farkedeceksiniz, konuya meraklı olanlar Erich von Daeniken'den başlayarak çok şey hatırlayacaklar...
Günümüzde hâlâ piramitleri "firavun mezarı" sanan bir çok cahil vardır. (O geziye benimle birlikte katılan Türk gazeteci grubundan bazı arkadaşlar, "ne görecekmişiz ayol zalim firavunun emekçi halkı kırbaçla çalıştırıp yaptırdığı pis piramidi" demişler ve arkalarını dönüp, herhalde bir Norveçli gibi ömürlerinde ilk kez karşılaştıklarından, turist kazıklayan Arap devecilerinden deve kiralamayı tercih etmişlerdi!)
Sfenks'in de "insan başlı, aslan gövdeli" bir heykel olduğu sanılırdı...
Oysa kafanın bedene oransızlığı çok araştırmacıyı tedirgin etti ve bir kere, o kellenin, sanıldığı gibi firavun Thotmes'in kellesi olmadığı kanıtlandı.
Şimdi de, bedeninin bir aslan olmadığı kanıtlanmış bulunuyor!
Ünlü araştırmacı Robert Temple, konuyla ilgili yeni bir kitap yayınladı ("The Sphinx Mystery"), dilimize hemen tercüme edilecektir mutlaka...
Temple'i, "pyramid freaks" denilen manyaklarla, "hippi eskisi" Amerikan esrarkeşleriyle, LSD'yi çekip çekip "New Age uçuşuna" geçen serseri takımıyla karıştırmayınız, çok ciddi bir araştırmacıdır. Hani şu, Dogon kabilesinin göze görünmeyen Sirius B yıldızını tanıdığını anlatan adam...
Bu son eserinde, bir kere, Sfenks'in çevresindeki çukurun eskiden, çok eskiden su dolu olduğunu kanıtlıyor ve gene konuyla ilgili okuyucunun pek iyi hatırlayacağı "su erozyonu" muammasına da çözüm getiriyor.
İkincisi de, Sfenks'in hep sanıldığı gibi bir aslan heykeli olmayıp bir köpek heykeli olduğunu, daha doğrusu "çakal kafalı tanrı" Anubis'in heykeli olduğunu kanıtlıyor!
Gize platosunun ve yeraltı dünyasının koruyucusu, bekçisi Anubis...
Mısır'ı işgal eden Hiksos'lar ortalığı yakıp yıkarken heykelin kafasına da zarar vermişler ve ülkede birliği yeniden sağlayan yeni bir sülaleden bir firavun (Temple, bunun sanıldığı gibi Thotmes değil Amenemhet olduğunu da kanıtlıyor), heykeli tamir ettirip kumlarını da temizletirken, kırık kafanın yerine daha küçük boyutlarda kendi suretini yaptırmış...
Bu konu çok mu önemli?
Herkesin dünyası kendi kafası kadar büyüktür.
Evet, dünyanız Kılıçdaroğlu'ndan öteye gidebiliyorsa, çok önemli...
Ama bütün ekmeklerini basın hırlaşmalarını izlemekten çıkaran "siteci Internet çocukları" okumayacaklar, alıntı da yapmayacaklar.
Çünkü içinde "polemik" yok.
Yok da var.
"Engin Ardıç bu sefer de 'ortodoks Egiptolog' Mark Lehner'e çaktı" yazabilecek düzeyde olsalar, memleket kurtulurdu!