ABD ve Avrupa'da ekonomik krizin faturası halka çıkıyor. Kanalizasyonda yaşayan, cenazesini satanlar var. Bedava yiyecek dağıtan merkezlerdeki uzun kuyruklar artık kimseyi şaşırtmıyor.
"Hiç kuşku yok ki; Wall Street sarhoş oldu. Soru şu: Ayılması ne kadar sürecek?" ABD'nin eski başkanı George W. Bush, ülkesinde 2008'de başlayan ekonomik krizi bu sözleriyle açıklamıştı. Peki Bush yine alışılmış "espri anlayışını" mı yansıtmıştı yoksa gerçekten bir bildiği mi vardı? Etkisini hala sürdüren ekonomik krizin arkasında gerçekten uyuşturucu veya alkol bağımlısı yöneticiler olamaz mıydı? Leonardo DiCaprio'nun Para Avcısı'nda canlandırdığı uyuşturucu bağımlısı borsacı karakterini de düşününce Bush'un haklı olma ihtimali artıyor aslında. Ama Bush'un tezine en büyük destek uyuşturucular konusundaki kapsamlı araştırmalarıyla tanınan İngiliz bilim adamı David Nutt'dan geldi. Nutt, krizin asıl sorumlularının kokain kullanan bankacılar olduğunu söyledi. Nutt'a göre bağımlı bankacılar, yüksek oranda sahte özgüven duygusu veren kokain yüzünden defalarca yanlış karar aldı. Batışıyla finans çevrelerini hayretler içinde bırakan yatırım bankası Bear Stearns'in tepe yöneticisi Jimmy Cayne ve krizin ardından dolandırıcılık suçlamasıyla 150 yıl hapis cezasına çarptırılan eski yatırım gurusu Bernie Madoff gibi ünlü isimlerin düzenli olarak kokain kullandıkları iddiaları da Nutt'un tezine örnek olarak gösteriliyor. Bazılarına göre ise dünya krizinin ardında kokainden bile daha ağır bir bağımlılık var. O da finans profesyonellerinin her çeyrek sonunda aldıkları bonuslardaki bol sıfırlar.. Uyuşturucu bağımlılığı veya açgözlülük, adı ne olursa olsun profesyoneller filmin sonunda Para Avcısı'ndaki Jordan Belfort gibi dibi buluyor. Faturanın bedelini ödemek de halka kalıyor. İşte ekonomik krizin ABD ve Avrupa'daki bazı etkileri:
* ABD'de her yıl 16 bin kişi cesedini satıyor. İspanya'da da bazı tıp fakülteleri cesetleri saklayacak buzdolabı bulamamaktan yakınır hale geldi. ABD'de standart bir cenaze töreni 5 bin dolarken İspanya'da 3 bin avro. Yakınlarını masraftan kurtarmak isteyenler bu yola başvuruyor. Cesetleri alan kurumlar cansız bedenlerde tıbbi deneyler yapıyor.
* Mayorka'daki bir mezarlıktaki 6 bin 200 mezar yeri sahibi ceset başına yıllık 10.50 avro olan kirayı ödeyemedi. Belediye yetkilileri de birçok aileyi mezarlıklarından çıkartmak zorunda kaldı.
* Fransa'da evsizlerin oranı 2001'den bu yana yüzde 50 arttı. İngiltere'de evsiz kalanların sayısı ise son iki yılda yüzde 62 artarak 114 bine ulaştı.
* ABD'deki yaklaşık 700 bin evsiz arasında kanalizasyona 'taşınanlar' var. Las Vegas'taki 12 bin evsizden en az 700'ünün kanalizasyonlarda yaşadığı biliniyor.
* Amsterdam'da bedava yiyecek dağıtan merkeze her hafta bin 300 dolayında hane gitmeye başladı. ABD'de ise gıda bankalarından yardım almak zorunda olanların sayısı 47 milyona ulaştı.
* Avrupa'nın dört bir yanında son kullanma tarihi geçmiş ürünler, 'saklanabilirliği sona ermiş mamul' etiketiyle bakkal ve marketteki raflarda yerini aldı.
* Para yerine değiş- tokuş dönemi başladı. Hollanda ve İtalya'da değiş- tokuş merkezlerine gidenler, ellerindeki ikinci el eşyaları verip ihtiyacı olanları alıyor.
* Avrupa ve ABD'de intihar oranı yüzde 3,3 artarken kalp hastalıklarına yakalanma ve obezite riski de yükseldi.
* Yunanistan'da yüz binlerce kişi sobalara dönüş yapınca ülkede hava kirliliği sorunu baş göstermeye başladı.
* 5 milyon kişinin işsiz kalmasının ardından İspanyol kültürünün vazgeçilmezi olan siesta'nın (öğle uykusu) işyerlerinde kaldırılması tartışılmaya başlandı.
* 2008'den bu yana İngiltere'de 7 bin pub kepenk kapatmak zorunda kaldı.
* Nafaka ve avukat ücretleri nedeniyle Avrupa'da boşanmalar azaldı. İspanya'da bu yıl boşanma oranı yüzde 30 düştü. Belçika'da ise geçtiğimiz yıl, son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. İngiltere ve İtalya'da da durum aynı.
* ABD, Yunanistan, Danimarka, Hollanda ve daha birçok ülkedeki seks işçisi kadınların sayısı krizin etkisi nedeniyle arttı.
selcuk.eren@sabah.com.tr
@selcukeren5101