Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz Cuma günü Fransa'daydı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile görüştü, masada bir çok önemli kritik konu vardı, bunlar konuşuldu.
Bu görüşmeden birkaç gün önce Macron bir laf etti, Türkiye'de basın özgürlüğünden endişe duyduğunu söyledi.
Bu açıklama birilerini fazlasıyla memnun etti.
Hatta büyük beklenti içine bile soktu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Macron'a gereken cevabı verdi, kastedilen kişilerin gazetecilik faaliyetinden dolayı değil terör faaliyetlerinden dolayı soruşturulduğu gerçeği izah edildi.
Basın özgürlüğü gazeteci sıfatıyla ne olduğu belirsiz internet sitelerinde terör propagandası haberleri yapmak olamaz, bu dünyanın hiçbir yerinde kabul görmez.
Fransa'da da öyle.
Onlar da kendi ülkelerinde gazeteci oldukları iddiasıyla haber adı altında terör propagandası yapanlara göz açtırmıyorlar. Doğrusu da bu.
Fransa'da DEAŞ terör örgütünü savunan ve kendine 'gazeteci' diyen biri, elini kolunu sallaya sallaya terör sözcülüğü yapabilir mi, elbette asla yapamaz, yaptırmazlar.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bunu biliyor.
Türkiye'de aslında ne olduğunu ve olup bitenin normal olduğunu da biliyor.
Türkiye'de terör örgütlerinin saldırılarına hedef olup, terör örgütlerinin kanlı darbe girişimlerine maruz kalan bir ülke ve bu ülkede yüzde yüz bir iradeyle terörle mücadele ediliyor, bunun da çok iyi farkında.
Ama işine gelmiyor.
Basın özgürlüğü sloganıyla ahkam kesmeye kalkıyor.
Peki Fransa Cumhurbaşkanı, Türkiye'de terör örgütü sözcüsü kişileri gazeteci olarak lanse edip, bunlar hakkında soruşturma açılınca da "basın özgürlüğünden endişe duyuyoruz" diyor ya, bu açıklamayı yaptığı gün kendi ülkesinde basınla ilgili nasıl bir karar verdi, biliyor musunuz?
Anlatalım.
Bu yıl içerisinde basınla ilgili yeni bir yasa çıkaracaklarını açıkladı.
Macron o açıklamayı yaptıktan sonra Paris'te protesto edildi.
Göstericiler, Macron'un yeni basın yasasıyla, basın özgürlüğünü tırpanladığını, bu yeni yasanın ifade özgürlüğüyle uyuşmadığını söyledi.
Çünkü Fransa Cumhurbaşkanı ülkesinde yurt dışı kaynaklı haber sitelerinden ve diğer yayın organlarından rahatsızlık duyuyormuş.
Bunlara sıkı denetleme getirme kararı aldı, Fransa'da yabancı ülkeler tarafından kontrol edilen veya yönlendirilen basın organlarının etkilerine karşı Görsel İşitsel Yüksek Konseyini (CSA) güçlendirileceğini de söyledi.
Bunun sebebini de yalan haberle mücadele olarak açıkladı.
Yani aslında hoşuna gitmeyen haberleri yapan gazete, televizyon, internet sitesi ne varsa, bunların sesini kısacak, Macron'un çıkaracağı yeni basın yasasının özeti bu.
