İdlib operasyonu başlar başlamaz Avrupa'da PKK hareketliliği yaşandı. Fransa'nın Strasbourg kentindeki Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, PKK'lı teröristlere ev sahipliği yaptı.
HDP'li milletvekillerinin de destek verdiği bir PKK-PYD heyeti, Avrupa Konseyinde temaslarda bulundu.
Önce AKPM'den kısaca söz edelim.
Son olarak FETÖ sanığına ödül vermişler, DAİŞ'i de sünni Müslümanlarla ilişkilendiren bir rapor hazırlamışlardı.
AKPM'nin PKK sabıkası ise çok daha kabarık.
Geçtiğimiz Nisan ayında Türkiye'yi siyasi denetim sürecine tabi tutma kararı almışlardı.
Sebep, Türkiye'nin terörle mücadelesiydi, bundan rahatsız olmuşlardı. PKK'ya sahip çıkmak adına Türkiye karşıtı skandal karara imza atmışlardı.
16 Nisan'da referandumda Türkiye'ye gözlemci gönderip, "referandum şeffaf değil" diye olumsuz rapor hazırlamışlardı.
Avrupa Konseyinin referandum gözlemcilerinin ortak yanı ise hepsinin "hayır" propagandası yapıyor olmasıydı. Ayrıca o gözlemcilerin tamamına yakını PKK terör örgütünün sözcüsü konumundaydı.
Türkiye'nin İdlib operasyonunda iki amaç var. Biri çatışmasızlık bölgelerinin denetimi ve El Kaide unsurlarının eritilmesi. Diğeri ise Afrin'deki PYD teröristlerinin İdlib'le bağlantı kurmalarının ve El Kaide teröristlerinden boşalan alanlara onların sızmasının engellenmesi.
PKK uzantısı PYD terör örgütü İdlib operasyonu sonrası soluğu hemen Strasbourg'da Avrupa Konseyinde aldı.
Türkiye'yi şikayet ettiler, "İdlib operasyonunda hedef biziz" dediler, "Türkiye İdlib operasyonuyla PYD'nin Akdeniz'e inmesini engelleyecek" dediler.
İdlib'deki Türk askerine karşı Avrupa'dan yardım istediler.
PYD heyetinin Strasbourg'daki ajandasında bir de Suriye'nin kuzeyinde işgal altında tuttukları topraklarda 19 Ocak'ta yapmayı planladıkları seçim vardı.
Bu seçim için de lobi faaliyetleri gerçekleştirdiler.
Ve Avrupa Konseyinden "seçimimize gözlemci gönderin" ricasında bulundular.
Çünkü Avrupa Konseyinin PKK destekçisi gözlemcilerinin terör örgütünün gayri meşru seçiminde yer alıp, olumlu rapor hazırlamaları, bu yasa dışı girişimin meşru görülmesi anlamına geliyor.
Avrupa Konseyi, PKK-PYD'lileri el üstünde tuttu.
Konsey binasının önündeki parkı günlerce PKK teröristlerine tahsis etti.
Teröristler, o parkta terör çadırı kurup, Avrupa'nın göbeğinde PKK propagandası yaptı.
Şu açık ki, PKK can havliyle Avrupa'dan medet umuyor ama Avrupa'nın o kadar çok problemi var ki, bir ayağı ABD'de olan PKK projesine çok da sahip çıkamıyorlar.
Karşılarında bugüne kadar hiç alışık olmadıkları düzeyde kararlı olan bir Türkiye var.
Kendi içlerinde bulundukları durum ise bir parçalanma süreci.
İngiltere'nin Brexit hamlesiyle başlayan ve İspanya'nın bölünme girişimiyle devam eden bu süreçte AB dağılabilir, üye ülkeler kendi içlerinde bölünebilir.
Böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayken üstelik eski Türkiye ortadan kalkmışken, PKK teröristleri ile ne kadar daha kol kola girerlerse girsinler, bu Türkiye'nin çok da umurunda olan bir durum değildir, bundan sonra.
Şu da görünen bir gerçek ki, PKK belası bumerang gibi Avrupa'nın ayağına dolanacaktır, yaşanan gelişmeler bunun göstergesidir.