Yaklaşık 6 milyon Filistinli, 4 ayrı kara parçasında yaşamak zorundalar. 67 sınırları, Kudüs, Batı Şeria ve Gazze. Tabi onlar Filistin topraklarındaki bölünmüş Filistinliler. Bir o kadar da Suriye, Lübnan ve Ürdün'de mülteci olan Filistinliler var.
Bugün İsrail sınırlarında kalan Umm Fahm, Ramle gibi Arap şehirlerinde Filistinliler yaşıyor. Nüfusları 1 milyon 600 bin. Statüleri İsrail vatandaşı.
Kudüs'te Yahudi nüfusu giderek artıyor, Filistinlilerin oranı yüzde 30'dan biraz fazla. Kudüs'teki Filistinlilerin statüsü ise daha farklı, Kudüs kimliği taşıyorlar.
Batı Şeria'da 2 milyon 700 bin civarında Filistinli var. Çoğu Ürdün vatandaşı.
Ve Gazze. Yaklaşık 1 milyon 800 bin Filistinli yaşıyor. Statülerine gelince esirden farksızlar. İsrail için hiçbir statüleri yok. Çünkü yaşadıkları Gazze abluka altında, içeri girebilen de dışarı çıkabilen de yok.
Kendi ülkelerinde 4 ayrı toprak parçasında yaşamak zorunda bırakılan 6 milyondan fazla Filistinli'den bahsediyoruz.
Hepsi Filistinli ama İsrail onları 4'e bölmüş, birine Arap, diğerine Kudüslü, öbürüne Ürdünlü, sonuncusuna terörist diyor. 4 ayrı yerde yaşayan Filistinlileri birbirleriyle görüştürmüyor.
Aralarında utanç duvarı var, abluka var, sınır kapıları var. Mesela Batı Şeria'da Ramallah'taki bir Filistinli, Kudüs'e gidemez çünkü arada utanç duvarı örülmüş, İsrail tarafına hiç ulaşamaz.
Gazze'deki Filistinliler için ise tüm bu topraklar bir hayal. Yeni nesil Mescid-i Aksa'yı sadece fotoğraflardan görebiliyor. Oysa aralarındaki mesafe sadece 1,5 saat.
Mesela Ramle'deki bir Filistinli kadınla Batı Şeria'da Nablus'taki bir Filistinli erkeğin evlenmesi kanunen yasak, mahkeme kararıyla alınan bir yasaktan bahsediyoruz. İsrail buna bile engel koyuyor.
Kudüs kuşatma altında her gün tapulu evler yıkılıyor, Filistinliler Kudüs'ten kovuluyor, yerlerine Yahudiler getiriliyor.
Mescid-i Aksa Kudüs'te ama işgal altında içeri girip namaz kılabilmek İsrail'in insiyatifinde, çoğu zaman da kapıları kapatıyorlar, 50 yaş altı Müslümanları içeri almıyorlar. Zaten Mescid-i Aksa üzerinde başka planları var, Müslümanların ilk kıblesini bölüp, yarısını sinagog yapmak istiyorlar.
Batı Şeria BM'ye göre Filistin'e verilmiş ama İsrail orayı da 3'e ayırmış. A,B, C bölgeleri diye. Bir kısmı Filistin otoritesine verilirken bir kısmı kendi elinde. Mesela El Halil, Filistinliden çok Yahudi yerleşimci var. Batı Şeria'daki tüm kentlerde yerleşim birimi sayısı her yıl katlanarak artıyor.
Gazze'yi anlatmaya gerek yok. Açık hava hapishanesi, yiyecek, içecek kısıtlı miktarda girer, insan girip çıkamaz. Mısır darbesinden sonra Sisi yönetimi Refah sınırını kapatınca Gazze'nin dünyaya açılan kapısı kalmadı. Ekonomisi iflas etti, işsizlik rekor düzeyde, açlık var. Üstüne üstlük şu an günde en az 30 kişinin can verdiği saldırıların ortasındalar.
Peki İsrail Gazze'ye neden saldırdı? 23 Nisan'da Filistinli siyasi gruplar birleşme kararı aldılar. Ardından da Batı Şeria'daki El Fetih ile Gazze'deki Hamas uzlaşı hükümeti kurdu. İsrail, ekonomik yaptırım, siyasi yasak, saldırılar derken 3 yahudi gencin öldürülmesini bahane edip Gazze'yi kan gölüne çevirdi. Ortada ne uzlaşı kaldı, ne birlik.
Yani 4 ayrı toprak parçasında yaşayan Filistinliler, birleşmek istediler, en doğal hakları olanı yapmaya niyetlendiler. Sadece istediler ve niyetlendiler, başlarına günlerdir bomba yağıyor.
İsrail, 1948'de işgal devletini kurarken, Filistin'i parçalayıp, bölmüş. Bugüne kadar da bu bölünmeyi santim santim işlemiş. 4 parçadaki Filistinlilerden birinin kafasını karıştırsa hepsini istediği gibi yönetir hale getirmiş. Bu saatten sonra bırakın birleşmelerini birbirlerine selam dahi vermelerine tahammül edemez.
