Bazı şaşkınlar, önümüzdeki seçimde başkanlık seçiminin belirleyici olacağının hala farkında değiller.
İktidarın mecliste oluşacağını sanıyorlar...
Oysa ki iktidar başkana ait olacak, parlamentoya değil.
Tut ki muhalefet mecliste çoğunluğu ele geçirdi.
Bunun mala davara ne faydası olabilir?
İktidar gene cumhurbaşkanında olacaktır.
Muhalefet pek pek başkanın tekerine çomak sokabilir, başkan da kanun hükmünde kararnamelerle o çomağı kırar, çöpe atar.
Demem o ki, muhalefet böyle bir durumda bir daha ki seçime kadar mecliste havanda su döverek koltuk ısıtmaktan ve beklemekten başka bir şey yapmayacaktır. Daha doğrusu yapamayacaktır...
***
Öte yandan muhalefet şu numarayı 24 Haziran seçimlerinde de yapacak: Oylar araklandı, oy pusulaları değiştirildi, dümen çevrildi, şaibe var, seçim geçersiz sayılsın!
Elbette ki YSK da bu müfterilere karşı gereken okkalı cevabı verecektir...
***
Gelelim başlıktaki soruya.
Her ne kadar adaletsiz olduğu söylense de, yüzde 10 seçim barajını tasvip etmeyen, o seçime hiç girmez.
Bunu bilerek seçime girip sonra da barajı aşamayınca ağlayıp zırlamak, art niyet belirtisidir. Bu bir.
İkincisi de, önümüzdeki seçimin ana meselesi bu sorudur. Zira iş gelip bu mevzuda düğümleniyor. Eli kalem tutan herkes bu konuyu eşeleyip duruyor...
Bazıları bunu öküzce yapıyor, bazıları da sinsice...
HDP yüzde 10 barajını aşacakmış ama oylar araklanarak, değiştirilerek ya da buharlaştırılarak barajın altında kalması sağlanacakmış!
Oha!
Bunun için, yaklaşık yüz binlerce oyla oynanması gerekiyor.
Bu da, on binlerce sandık demek.
Bilindiği üzere her sandığın başında bir miktar gözlemci var.
Binlerce kişi... Bunlar ya korkutulacak, ya da bunların ağzına kemik atılacak...
Bunlar, kendi partilerine yapılan yamuğa ses çıkarmayacaklar...
Bitmedi: Seçim kurullarında görevli binlerce avukat da ya olup bitenlere karşı üç maymunu oynayacak, ya da bulanık suda balık avlayacak!!!
Diyelim ki HDP barajı aştı.
Bu, AK Parti'nin elinin kolunun bağlanacağı anlamına gelmez. Bu durumda en fazla AK Parti'nin koltuk sayısı azalır ama birtakım hokkabazların özlemle bekledikleri gibi bu sayının 300'ün altına inmesi gerçekten çok zordur...
***
Recep Tayyip Erdoğan'ın kazanacağı bir başkanlık seçiminin yanında AK Parti'nin meclis çoğunluğunu elinden kaçırması akla mantığa ve hayatın olağan akışına aykırıdır...
Hasılı, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabilmesi ve meclis çoğunluğunu ele geçirmesi söz konusu değildir. Nokta.