AK Parti'de lider var, politika var, fikir var, yetenek var, çap var. En önemlisi, halkçı ve sosyaldemokrat politikalar var. Vatandaşa "refah pastasından" kalın dilimler var...
Hem de bu politikalar Erdoğan tarafından on altı yıldır üretiliyor ve uygulanıyor...
Eğer böyle olmasaydı Erdoğan yalnızca cebi para görenlerden oy alırdı...
Öte yandan, uygulanan bu politikalara ar damarı hepten paramparça olmuş bazı CHP'liler, "iktidarda başka bir parti de olsaydı, küresel konjonktür gereği bütün bunlar zaten olacaktı" diyorlar.
Oysa ki "kaziye-i anha" hiç de öyle değildir. Lütfedip ufak atsalar civcivlerin de karnı doyacak!!!
Açıkçası, CHP devrinde (daha doğrusu Tayyip Erdoğan'dan önceki dönemlerde) sıradan yurttaşlar hastanelere ve resmi dairelere gittikleri zaman "hayvan muamelesi" görüyorlardı...
***
Gelin sosyal politikalara örnekler verelim.
Dileyen, sudan ucuza satılan fiyakalı dairelerden alabiliyor...
Arzu eden, yaygınlaşan sağlık hizmetlerinden dilediği gibi yararlanabiliyor...
İsteyen, kolaylaşan eğitim hizmetlerinden gönlünce faydalanabiliyor...
İşi devlet dairelerine düşen yurttaşlar artık krallar gibi karşılanıp, işlerini kısa zamanda halledebiliyorlar...
Hatta yoksulluk sınırında olanlar bile uçağa binip tatile gidebiliyorlar...
Keza, her kesimden insan devlet güvencesiyle özel hastaneye gidebiliyor...
Bir güzel gelişme de, artık ehliyet ve pasaport için polisle falan muhatap olmaya gerek yok. Dileyen bunları nüfus müdürlüklerinden kolayca alabiliyor...
Ekonomik kalkınmanın bir göstergesi de, neredeyse herkesin kendine özel arabası var...
Daha ne olsun?
***
Diğer yandan, Tayyip Erdoğan devletin varoluş felsefesini değiştirdi: Artık devlet vatandaşa hizmet için var...
Artık devlet kapısında sürünmek yok...
Artık, "bugün git yarın gel" yanıtını duymak yok...
Artık memura iş yaptırmak için "deveye hendek atlatmaya" gerek yok...
Artık resmi daireler "bir tık" uzağımızda. Birçok işimizi internet ortamında halledebiliyoruz...
Artık memleketimiz bilim ve teknoloji üretebiliyor. Bunun doğal sonucu olarak da sanayileşiyor, ilerliyor, kalkınıyor. Omurgalı bağımsız politikalarla yoluna devam ediyor...
Bir diğer önemli mevzu da, artık faili meçhul cinayetler yok. Zira fail suçun işlendiği gün veya ertesinde anında enselenip kodese tıkılıyor...
İşin özü, yurttaş "adam yerine konulmanın" tadını almıştır. Bunu 24 Haziran'da bırakması için bir neden yoktur...
***
Bunlar sizi kesmediyse, Erdoğan'ın icraatlarıyla ilgili örneklere devam edelim.
Marmaray, Avrasya Tüneli, Metrobüs, metro, hızlı tren, nükleer santral, sismik araştırma gemisi...
Havaalanları, yollar, köprüler, tüneller, üniversiteler, stadyumlar, şehir hastaneleri, kanser tarama merkezleri, okullar, tersaneler, limanlar...
Adliye sarayları, yüzme havuzları, tiyatro, opera ve spor salonları, barajlar, geri dönüşüm tesisleri, dar gelirliye konutlar, yeşil alanlar, ormanlar, milli parklar, plajlar...
Yerli ve milli mermiler, silahlar, tüfekler, tanklar, toplar, füzeler, helikopterler, uçaklar, denizaltılar...
Başka?
Başörtüsünü serbest bıraktı. Peygamberimizin hayatını ve Kuran'ı seçmeli ders yaptı. Katsayı zulmünü ve üniversite harçlarını kaldırdı. Öğrencilere ders kitaplarını, tabletleri, bilgisayarları, sütleri ücretsiz dağıttı. Hatta her sınıfa akıllı tahta, projektör ve internet hizmeti verilmesini sağladı...
Başka?
Ambulans, işyeri, turist, öğrenci, doğalgazlı il, içme suyu ulaşan ev, MR, tomografi ve diyaliz cihazlarının sayısını arttırdı...
Ayrıca öğrenci burslarını, okuma yazma oranını, tarımsal üretimi, çiftçiye ve esnafa desteği ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini arttırdı...
Bir yandan enflasyonu, faizleri ve kamu borçlarını düşürdü. Bir yandan da IMF'ye olan borçları bitirdi...
Hava kirliliğini ve çöp sorununu ortadan kaldırdı...
Binlerce tarihi eserimizin memlekete gelmesini sağladı...
Binlerce tarihi yapıyı restore ettirdi...
Uzaya uydu gönderdi...
Daha ne?
İşte bütün bu nedenlerle de, Erdoğan ve AK Parti on altı yıldır iktidardadır.
Başka deyişle milletin bizzat kendisi iktidardadır. İktidardan gitmeye de hiç niyeti yoktur...
Halkımız kendisine açıkça hasımlık güden, kendisini aşağılayan, hor gören CHP'yi hür iradesiyle asla iktidara getirmeyecektir...
Hasılı, CHP bu sefer de havasını alacaktır. Nokta!
