Amerikan medyasının ısrarla vurguladığı gibi, İran'da hükümete ve rejime karşı ayaklanan isyancılar meğerse ne şeker, ne şirin, ne demokrat, ne aydın, ne ilerici, ne çağdaş, ne parlak, ne harika gençlermiş!
Evet Batı basını, İran'da ayaklananları çok sevdi, gözlerinden öptü ve bağrına bastı. Sonuna kadar destekledi...
Çünkü atılan sloganlar daha doğrusu attırdıkları sloganlar işlerine geliyordu...
Mesele, Ortadoğu'da Rusya'yla beraber kendi kontosuna iş tutan İran rejiminden kurtulmak meselesiydi. Batı için son derece önemliydi...
Evet, Kum ve Meşhed kentlerinde, "kahrolsun Hizbullah", "diktatör'e Ölüm" (Hamaney'e), "Şii molla rejimine ölüm", "siyasi tutsaklara özgürlük" ve "kadınlara özgürlük" gibi iç ve dış politikalarla ilgili siyasi sloganlar atılıyordu...
İsfahan'da, "Gaze'ye, Lübnan'a değil, canımız İran'a feda olsun" şeklinde milliyetçi sloganlar yeri göğü inletiyordu...
Arap kenti olan Ahvaz'da "Ruhun şad olsun Rıza Şah" sloganıyla yeniden laik rejime dönüş talep ediliyordu...
Mektep medrese görmemiş tosunların bile idrak ettiği üzere ekonomik gerekçeler bahaneydi, bu hükümete ve molla rejimine karşı dış destekli bir kalkışma denemesiydi...
İran'daki isyanda 50'den fazla kişi hayatını kaybetti... Ortalık cehenneme döndü...
Elbette ki, bu sıra dışı durum memleketimizdeki gezi zekalıların da iştahını kabarttı ve zil takıp oynamalarına yol açtı.
Hatta bazıları, "İran rejiminin sonunu getirecek devrim süreci başladı" diye heyecanlandılar...
Bazıları da, "Devrik Şah'ın oğlu veliaht Rıza geri dönecek ve başa geçecek" diye bol keseden salladılar...
Fırsat bu fırsat, kimi komprador gazeteciler, yabancı basında, sanki İran'da göstericileri kesiyorlarmış gibi soytarıca yazılar yazdılar. Olayları köpürttükçe köpürttüler. Yangına körükle gittiler. Habbeyi kubbe, pireyi deve yaptılar. Kantarın topuzunu hepten kaçırdılar. Oysaki, ufak atsalardı civcivlerin de kursağına lokma girecekti...
Görünüşte protestolar sosyo-ekonomik, siyasi, medeni, etnik, ideolojik ve milliyetçi bir karakter taşıyor olsa da aslında isyanın arkasında Batılı gizli servislerin namussuzluğu ve şerefsizliği vardı...
Sonunda meşru hükümeti ve rejimi destekleyen halk sokaklara indi ve çapulcuları ham yaptı. Noktayı koydu.
Haliyle Amerika, İngiltere, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de don yağının tortusu gibi ortada kaldılar...
Benzer şeyleri ülkemiz için de yapmak istiyorlar. Uyanık olmak lazım!