Kocatepe Camii'nde şehitlerin cenazesine katılan Kemal Bey cenazeye katılan yurttaşlar tarafından önce ''Ne işin var senin burada '' ve
''Kahrolsun PKK'' sloganlarıyla yuhalanarak protesto edilmiş sonra da yumurta yağmuruna tutulmuş.
İyi ama neden yumurta ?
İsterseniz önce yumurtanın faydalarına biraz değinelim.
-Bildiğiniz üzere yumurta anne sütünden sonra insana en faydalı besin.
-Tüm besinler içerisinde en kaliteli protein yumurtanın içerisinde...
Gelelim hem sarısı hem de beyazı çok faydalı olan yumurtanın Kemal Bey'e atılmasının hikmetlerine;
-Kolin içeren yumurtanın kafayı iyi çalıştırması...
-Maske biçiminde kullanıldığında cilde iyi gelmesi...
Diğer yandan yumurtanın besinleri ölmesin diye çiğ olarak, kalsiyum açısından son derece zengin olan kabuklarıyla beraber atılmış olması ve atış eylemiyle hem sarısı hem de beyazı çok faydalı olan yumurtanın çırpılmasının da sağlanmış olması dikkatlerden kaçmamalıdır.
Verilmek istenen mesaj ?
Sırtınızda yumurta küfesi taşımadığınız için yıllardır boş boş konuşuyorsunuz. Hiç olmazsa bu eylemle kırıkta olsa bir kaç tane yumurtayı sayemizde taşımaya başladınız. Artık dolu dolu konuşursunuz...
Beyler sakin olun bu kadar kızmaya gerek yok !
Yurttaşlar alt tarafı demokratik protesto haklarını sembollerle ifade etmişler...
Ne yani yumurtalı protesto düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez mi ?
Şaka bir yana protestocuları ben de buradan kınıyorum. Yaptığınız hiçte hoş değil arkadaşlar ! Bir daha olmasın ! Yoksa yakalarsam muck muck...
Güvenlik güçlerimize kurşunlarla, bombalarla ve tuzaklanmış hendeklerle saldıranlara utanmadan "arkadaşlar" diye hitap eden Kemal Bey, söz konusu kendisi olunca yumurtalı protesto eylemlerini gerçekleştirenleri ''terörist'' olarak ilan etmiş ve cezalandırılmaları için savcıları ivedilikle göreve çağırmış.
Bu ne yaman çelişki böyle Kemal Bey !
En ufak bir sembolik protestoya bile tahammülünüz yok.
Yoksa diktatör müsünüz ?
CHP'yi zor günler bekliyor
Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin kabul edilen anayasa değişikliğinde evet oyu veren en az 21 CHP'li vekil Muharrem İnce'nin tabiriyle 'Don Kişot'luk' yapmışlar...
İsterseniz önce konuyla ilgili kim ne demiş ona bir bakalım sonra da mevzuyu bağlayalım.
Yıllarca PKK'nın avukatlığını yapan Sezgin Tanrıkulu, "Dokunulmazlık oylamasına evet diyenler tarihi bir yanlışa imza attılar" demiş.
''Türkiye ile İran arasında savaş çıksa İran'dan yana olurum'' diyen Eren Erdem "21 kişi, 62 arkadaşını AKP inisiyatifine teslim etti" demiş.
Barış Yarkardaş ''Benim sekiz fezlekem var... Korkumuz yok'' demiş.
Muharrem İnce ''Evet'' oyu veren CHP'lileri eleştirerek ''Çocuklarınızın yüzüne bakamayacaksınız'' demiş ve ''...Savcılar ellerini ovuşturmuş bekliyor. Beni, Sezgin'i (Tanrıkulu), Eren'i (Erdem) ve Barış'ı (Yarkadaş) ilk etapta alacaklar.'' diye eklemiş.
Böylece CHP, dokunulmazlık oylaması sonucuyla kimseye yaranamamış oldu.
Eğer CHP'lilerin tamamı veya en azından çoğunluğu 'evet' demiş olsaydı CHP, HDPKK ile arasına mesafe koymuş ve halk nezdinde terör örgütüne yardım ve yataklık ithamlarından da kurtulmuş olacaktı.
Sadece 21 CHP'li vekilin, dokunulmazlıkların kaldırılması hususunda 'evet oyu' kullanması Türkiye halkının terör konusunda CHP'ye olan bakışını değiştirmeye yetmeyecektir.
Üstelik fezlekesi olan vekiller önümüzdeki süreçte CHP'yi öylesine karıştıracaklar ki belki de Kemal Bey'i koltuğundan edecekler...
Öte yandan hapse girecek HDP'li vekillerin de faturayı CHP'ye kesecekler...
Son tahlilde CHP bu kaypak duruşuyla ne Türkiye halkına yaranmış oldu ne de HDPKK' lılara...
Böylece HDP ve MHP'den sonra ayakta kalan son muhalefet partisi de dokunulmazlık kasırgasıyla şapa oturmuş oldu...
