Adil Öksüz firari olduğu için mahkemelerde yok. Ancak darbe günü ifadesi alınmıştı. O ifadesinde artık tüm Türkiye'nin bildiği "arsa bakmaya geldim" yalanını söylemişti. Adil Öksüz ile ilgili Akıncı Üssü iddianamesini gözden geçirelim.
Tarih 6 ile 9 Temmuz arası. İddianamede yer alan ifadelere göre Ankara Konutkent'teki villada darbenin son hazırlık toplantıları yapılmaktadır. Adil Öksüz'ün PTS (Plaka Tanıma Sistemi) kayıtlarına takılan, Ankara darbe hazırlığı toplantıları için yaptığı seyahatleri, 27 Aralık 2015'te başlıyor ve 6 Temmuz 2016'da son buluyor.
Aylar süren hazırlık toplantılarına kimler katılmıyor ki? Bunlardan sadece birkaçını hızlıca sıralayalım. Adil Öksüz, Hakan Çiçek, Kemal Batmaz, Nurettin Topçu gibi sivil kanadın önemli isimlerinin yanı sıra Kurmay yarbay Turgay Sökmen, kurmay albay Bilal Akyüz, kurmay yarbay Mustafa Barış Avıalan, Tugˆgeneral Mehmet Partigöç, Tugˆgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Koramiral Ömer Faruk Harmancık, Kurmay albay Murat Koçyigˆit.
Son toplantıda Eski Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, Adil Öksüz'e her şeyin hazır olduğunu haber veriyor. Adil Öksüz de bu planı alıp Fetullah Gülen'i kast ederek "Hoca efendiye Amerika'ya götüreyim, gösteriyim. Arkadaşlar ben Cumartesi veya Pazar İstanbul'da olacağım, oradan yurtdışına uçacağım, bir aksilik olmazsa Salı günü büyüğümüzle görüşüp Çarşamba veya Perşembe döneceğim." diyor. Elbette darbenin amacı iktidarı devirmek, ülkeyi işgale açık hale getirmek ve iç savaş çıkarmak olduğu için Adil Öksüz şu talimatı da çok net bir şekilde veriyor. "Arkadaşlar, 15 Temmuz akşamında yapılacak ilk işlerden bir tanesi görevlendirme verilecek kuvvetlerle cezaevlerinde tutuklu bulunan cemaat mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin cezaevlerinden çıkarmaktır."
Öyle ya, ne kadar çok FETÖ'cü alçak dışarıda olursa o kadar kolay işgal edilir ülke.
Adil Öksüz, başka bir gizli tanığın ifadelerine göre ve daha sonra Atatürk Havalimanı kayıtları ve diğer bilgilerin de teyit ettiği üzere Kemal Batmaz ile birlikte 11 Temmuz günü ABD'ye gidiyor. Orada darbeci liderinden son talimatları aldıktan ve Tuğamiral Harmancık'ın herşey hazır dediği darbe planını darbeci Gülen'e onaylattıktan sonra, yine Kemal Batmaz ile birlikte 13 Temmuz günü Türkiye'ye geri dönüyor.
Adil Öksüz'ün ABD seyahatleri bununla sınırlı değil elbette. Ankara'daki sivil ve askerlerden oluşan yönetici FETÖ ekibinin her darbeye hazırlık toplantısından sonra Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Topçu ve diğer bazı askeri üst düzey kişiler ile birlikte ABD'ye gidiyor. İddianamede birbirlerini tanımadıklarını ifade eden bu sanıklar, aynı tarihlerde defalarca ABD'de olmaları ve aynı anda 15 Temmuz gecesi Akıncı üssü'nde olmalarının tesadüf olduğunu düşünmemizi istiyorlar. ABD'ye gidenlere Akıncı Üssü'nde bedava içecek kuponu falan veriyorlarsa demek.
Dönelim 15 Temmuz gecesine.
Uzatmadan iddianamedeki Adil Öksüz ile ilgili bazı bilgileri paylaşayım.
15 Temmuz darbesinin yönetim üssü Akıncı Üssü. Ancak burada 143. Filo gazinosu ön plana çıkıyor. Bu gazinoda sivil ve asker FETÖ'cüler darbeyi yönetiyorlar.
Bu isimlerden bazıları; Hakan Evrim, Akın Öztürk, Kubilay Selçuk, Ünsal Coşkun, Mehmet Dişli, Ömer Faruk Harmancık, Ahmet Özçetin, Mehmet Fatih Çavur Bilal Akyüz, Mustafa Azimetli, Hakan Karakuş, Ahmet Tosun, Mustafa Mete Kaygusuz, Özcan Murat Doğan, Hasan Hüsnü Balıkçı, Murat Bicil, Ali Durmuş, ile Fetullahçı terör örgütünün sivil kanadına mensup Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş. Bu isimlerden en önemli sanık Adil Öksüz'ü 143. Filoda görenlerin ifadelerine bakalım.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinde 15 kişiyi şehit eden pilot Müslim Macit, ifadesinde Adil Öksüz'ü 143. Filoda gördüğünü anlatıyor.
Akıncı 4. Anajet Üs Komutanı, Yurtta Sulh Konseyi üyesi ve Hulusi Akar'a, "Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürelim" diyen Tuğgeneral Hakan Evrim: 143. Filonun gazino bölgesinde ilk defa Adil Öksüz'ü gördüm.
Eski pilot albay, Uğur Kapan: Adil Öksüz olarak medyadan tanıdığım kişi de oradaydı. Sivil giyinimliydi.
143. filonun gazinosunda bulunan darbenin yöneticileri ile ülkeyi bombalayan uçakları yönlendiren 141. Filodaki iletişim ise şöyle sağlanıyordu.
143. filodaki asker ve sivil kişiler, kimin nereye ne şekilde gideceğine, hangi eylemlerin yapılacağına, hangi noktaların uçak ve helikopterle vurulacağına karar veriyorlardı. Alınan kararları Ahmet Özçetin ve Mehmet Fatih Çavur'a iletiyorlar, Ahmet Özçetin ve Mehmet Fatih Çavur da telsiz ve telefonla 141.Filoda ki Ahmet Tosun ve Mustafa Mete Kaygusuz'a iletiyordu. Ahmet Tosun ve Mustafa Mete Kaygusuz ise DESK diye tabir edilen uçaklarla telsiz bağlantısını sağlıyor, telsizler aracılığıyla vur emrini, vurulacak hedefi ve koordinatları havada uçmakta olan FETÖ üyesi pilotlara bildiriyordu.
Adil Öksüz, o gece Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nde Tuğgeneral rütbesiyle görev yapan şüpheli Recep Ünal ile 177 kez telefon görüşmesi yaptı. Diğer önemli sivil ayaklardan Kemal Batmaz ile Ünal o gece tam 62 kez görüştü. Darbenin nasıl yönetildiği konusunda sis perdesi böylece biraz daha aralanmış oluyordu.
Eskişehir'deki bu merkezin önemini gazeteci Sedat Ergin köşesinde şöyle değinmiş. "Burası Türk hava sahasının askeri kontrolü açısından en hayati merkezdir. Havalanan askeri her türlü hava aracı, Türkiye üzerindeki askeri nitelikli her hava hareketi buradan izlenir ve kayıt altına alınır. Nitekim 15 Temmuz gecesi Türk hava sahasındaki bütün hareketlilik buradan izlenmiş, gecenin akışında kritik etki yaratan bir dizi karar bu merkez üzerinden verilmiş, buradan koordine edilmiştir."
Adil Öksüz'ün en son kullandığı telefonuna 19 Ağustos 2014 yılında Bylock yüklendiği tespit edildi. Sadece kendisinin mi? Neredeyse tüm ailesinde Bylock programı yüklü olduğu ortaya çıktı. Eşi, kardeşi, kayınbiraderi ve diğerleri.
MASAK raporları Adil Öksüz ve en geniş manada (kendisi ve eşinin ailesi) tüm ailesinin, FETÖ'nün destek için Bank Asya'ya para yatırın uyarısı sonrası, milyonları geçen tutarlarda para yatırdıkları tespit edildi.
Ancak bu raporlardan en kritiği hiç kuşkusuz Adil Öksüz'ün, 22 Aralık 2010 ve 25 Nisan 2011 tarihlerinde "Harmony Enterprises LLC" isimli şirkete 200,000,00 ABD doları para gönderdiğinin tespit edilmesidir. Bu şirketin 08 Kasım 2016 tarihinde ABD Başkanlık seçimlerinde başkan adayı olan Hillary Clinton isimli adaya finansman sağlamak amacıyla kurulduğu biliniyor.
Adil Öksüz'ün telefon kayıtlarının belki de en önemlisi darbeden altı gün sonra 21 Temmuz 2016 tarihinde saat 10:22:34'te ABD Başkonsolosluğu adına kayıtlı bir numaradan aranmasıdır. Bu konuyla ilgili ABD tarafından henüz bir açıklama gelmedi. Vize başvurusunu iptal ettiğimizi haber vermek için aradık açıklamasını kimsenin ciddiye almadığı ortada.
Adil Öksüz'ün telefon kayıtlarından önemlilerinden biri de, darbeci Gülen'in en yakınında olan ve Öksüz'ün kayınbiraderi olan Cemal Türk ile yaptığı 496 telefon görüşmesidir. Çoğu zaman Gülen'in de bu telefonla Öksüz ile iletişim kurmuş olması elbette sürpriz değil.
Adil Öksüz, 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin en önemli sanıklarından biri hiç kuşkusuz. Kendisinin ve tüm ailesinin Gülen ile olan ilişkisi ortadadır. Darbe öncesi ABD ve Ankara seyahatleri herşeyi açıkça ortaya koyuyor. 15 Temmuz gecesi 143. Filoda diğer sivil ve asker FETÖ'cüler ile birlikte darbeyi yönettiği açıkça biliniyor. Adil Öksüz firarda. Ancak diğer sivil kişiler, özellikle Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Nurettin Topçu da çoğu zaman ABD'de Gülen ile birlikte darbe toplantılarına katılan diğer isimler. Bu isimlerin verecekleri bilgiler önemli.