MERYEM GAYBERİ

MERYEM GAYBERİ

22 Ağustos 2017, Salı

Ya içimizdeki ‘Almanlar?’

AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partinin kurulduğu günlerdeki gibi olmadığını, söylemlerinin sertleştiğini söyleyenler, dünyanın ve bölgemizin o günlerdeki gibi olup olmadığını da söylemeli.

AK Parti'nin iktidara geldiği ilk yıllarda bölgemizde ve dünyadaki siyasi dengeler bugünkü gibi miydi? 2011 yılında, Türkiye'nin adeta yalvarmasına rağmen Suriye'de Esed liderliğindeki faşist Baas diktatörlüğü reform yapmak yerine halkını katletmeyi seçti.

ABD'si, Rus'u, İran'ı Suriye'ye çullanıp DEAŞ'ı Irak'tan bu ülkeye taşıdı. Esed de bu oyunda bir figüran olarak 700 bin Suriyelinin katledilmesinde üzerine düşen rolü oynadı.

***

Bugün NATO 'müttefikimiz' ABD, binlerce tır silahı dünyanın gözleri önünde açık açık terör örgütü PKK'ya verdiğini ilan ediyor. Hatta ABD'li yetkililer, Suriye PKK'sının adını nasıl SDG'ye dönüştürdüklerini, sözde antiemperyalist ve ABD düşmanı bir terör örgütünü 'meşrulaştırdıklarını' anlatıyor.

Ya üç milyon vatandaşımızın yaşadığı Almanya? Almanya, başını çektiği tüm AB ülkelerini 16 Nisan referandumu öncesi Türkiye düşmanı çizgiye çektirdi. PKK'lılar, FETÖ'cüler, DHKP-C'liler Avrupa'da fink atıp "Hayır" kampanyası yürütürken Türk bakanlar Avrupa ülkelerine bile sokulmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın video konferansla dahi Almanya'daki gurbetçilere seslenmesini engelleyen Almanya, Kandil'deki terör elebaşlarına ise Almanya'daki yanaşlarına seslenme imkânı sundu.

Halen 4 bin 500 PKK'lı, DHKP-C'li ve FETÖ'cü teröristi bağrına basan Almanya, Can Dündar, Zekeriya Öz ve Adil Öksüz gibi Türkiye düşmanlığının sembol isimlerini baş tacı ediyor. Dünya eski dünya değil anlayacağınız. En başta 'müttefikimiz' olduğunu söyleyen ülkelerin bu kadar göstere göstere teröristleri kollaması, sevmesi, onları silaha boğması bile 'değişimi' göstermeye yeter de artar bile.

***

Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupalı liderlere seslenmesini sert bulmanın ezikliğiyle "Erdoğan'ın Avrupalı liderlere sert çıkması çok ayıp" diyenler var. Hatta Merkel'den önce içimizden bazılarının, "Erdoğan, Almanya'nın iç işlerine karışıyor" demesi yok mu, tam eziklik psikolojisi!

Önce Merkel'in geçen hafta ülkemizle ilgili söylediklerine bakalım. Merkel diyor ki, "Türkiye'yle Gümrük Birliği genişletilmeyecek ve güncellenmeyecek. Türkiye'nin AB'ye üyelik yardımlarını en düşük seviyeye çektik. Turistlere uyarıları da yapmak zorundaydık. Üyelik müzakerelerinde yeni bir fasıl açmıyoruz. Türkiye sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetten ibaret değil. Anayasa referandumuna hayır diyen yüzde 50'nin bizden beklentisi var."

***

Alman SPD lideri lideri Schulz da "Erdoğan ölçüyü iyice kaçırdı. Özgür ve demokratik Türkiye için savaşanlara daha çok destek olacağız" diyerek Gezi'den beri sürdürdükleri Türkiye'ye müdahalelerini sürdüreceklerini söyledi. Sanki şimdiye kadar Türkiye'deki Erdoğan düşmanlarına destek vermiyorlardı? Şimdi açık açık itiraf ediyorlar artık.

ABD'den Avrupa'ya kadar ırkçılık almış başını gidiyor. Alman ordusunda bile Nazi sempatizanlarının olduğunu bizzat Alman medyası yazıyor. Ama onlar kendi ülkeleriyle ilgilenmek yerine Türkiye'yi karıştırma derdine düşüyor.

Ama yine de onlar "Alman" der geçeriz ama ya içimizdeki Almanlar? Önce onların biraz Türkiyeli olması gerekiyor…

SON DAKİKA