Kaset operasyonuyla CHP'nin başına geldiği günden bu yana Kılıçdaroğlu'nun akılda kalıcı en önemli projesi veya millete faydası dokunan bir girişimini hatırlayan var mı?
Kılıçdaroğlu, daha Deniz Baykal CHP Genel Başkanı iken aday olduğu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığından bu yana yaşadığı 'mağlubiyetlerle' meşhur oldu.
Her ama her seçimden, yerel, genel, referandum fark etmez, hepsinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti karşısında ezici yenilgiler yaşadı.
Fakat o dikkatleri üzerinden başka yöne çekmek için ilk günden bu yana hep aynı taktiği izledi, 'Erdoğan'a hakaret' etmek!
'Recep bey' diyerek başladığı siyasi serüveninde 'Erdoğan'a sövgü'den başka akılda kalan tek meziyeti yok.
CHP'nin son kurultayında da herkes kendisinden 1 Kasım'ın özeleştirisini beklerken başladı Cumhurbaşkanı'na hakaret etmeye.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin yarısından fazlasının oylarıyla bu makama seçilen ilk Cumhurbaşkanı.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir numarası.
Türkiye Cumhuriyeti ordularının başkomutanı.
Devletin en tepesindeki milletin temsilcisi.
Ama Kılıçdaroğlu'na göre 'diktatör bozuntusu.'
***
Kılıçdaroğlu en başta CHP tabanıyla alay ediyor. Hem 'Erdoğan bizi kutuplaştırıyor' deyip hem de her ağzını açtığında ona ve onu seçen millete hakaret ediyor. Bunu bilmeden mi yapıyor?
Bu 'diktatör' iftirasının yalan olduğunu da en iyi kendisi biliyor.
Bu bir kaçış, kendi tabanını kandırma, CHP seçmenini aptal zannetme tavrı.
Baykal'ın ardından, Önder Sav'ı, Emine Ülker Tarhan'ı, Mustafa Sarıgül'ü, Muharrem İnce'yi, çok 'demokratik' usullerle mi alt etti.
Kılıçdaroğlu'nun, "Tüzük, delege" denklemiyle partiyi diktatörlüğe çevirdiğini CHP'liler söylüyor.
Şimdi ismini dahi unuttuğumuz daha birçok ulusalcı ismi ve yılların CHP'lisi bugün artık Kılıçdaroğlu'nun partide kurduğu 'düzen' sayesinde kurultaylarda genel başkan 'adayı' bile olamıyor.
***
Kılıçdaroğlu 6 senedir CHP başkanı. Girdiği 7 seçimden de mağlup çıktı ancak partide kimse onun koltuğuna yan gözle bile bakamıyor.
Ama sorsan 'Diktatör Erdoğan.'
İlginç olan, Baykal'ı bile baraj altı bırakan CHP seçmeni Kılıçdaroğlu'nun kredisini bitirmiyor ama.
Herhâlde ya vakti var daha ya da anlayamadığımız şeyler dönüyor bu partide.
***
Kılıçdaroğlu politika üretmek yerine 'hakaret' ederek CHP'yi hep yüzde 25 bandında tutmak istiyor.
İktidar derdi filan yok.
'İktidara yürüyoruz' filan da yalan.
Çünkü yüzde 52'den oy beklemiyor. Öyle bir derdi olsa kendine oy verecek seçmenin iradesine sövmez.
Yok, "Ben illa HDP ve MHP'nin oylarını alıp iktidar olacağım" diyorsa kendisi bilir…
