Seçim sonuçları en çok bir kesimi şok etti. Bir kesim derken farklı bileşenleri olan bir kesim. Bu kesim, Erdoğan ve AK Parti'ye olan kin ve nefretlerinden gözleri dönmüş bir kesim.
Yine boğazları düğümlendi, yine "Yine mi lan?"la başlayan cümleler kurdular, yine umutsuzluğa gark olup "Bu ülkeyi terk etmek için bavulu hazırlayayım mı?" diye düşündüler.
Bir kez daha çarptıkları gerçek onlara şunu söylüyor: AK Parti'siz Türkiye hayali yalan.
***
7 Haziran'da çoğu insan "HDP barajı aşacak mı?" sorusunu soruyordu. 1 Kasım'da ise herkes, "Barajı filan boş ver. AK Parti tek başına iktidar olacak mı?" diye bekledi heyecanla.
Çünkü koalisyon fikrine sıcak bakmayan AK Parti tabanı ve tavanı, 7 Haziran'da elinin ayarı kaçan milletin, bu kez denklemi tam yerine oturtacağına inanıyordu.
Tam da milletin dediği gibi oldu. Taşlar yerine oturdu.
AK Parti Kürtlerden-Türklerden, Alevilerden-Dindarlardan zenginden-yoksuldan, işçiden-sanayiciden oy alarak yaklaşık yüzde 50 oy ile tek başına iktidara geldi.
***
Sokaktaki iki insandan birinin oyunu almış bir partiye karşı kim hangi algı operasyonunu yaparsa yapsın artık tutmayacaktır.
Teröristler, Paralel örgüt mensupları, Doğan medyası, HDP, MHP, İngiltere, ABD, İsrail, Almanya, AB hepsi kaybetti.
Millet açıkça şöyle dedi: Benim irademe, seçtiğim isimlere bu kadar operasyon yapar ve onları başka ülkelere şikâyet ederseniz işte böyle karşılığını alırsınız sandıkta.
***
Daha üç gün önce, "2 Kasım sabahı Türkiye'nin geleceğini ne olacak?" diyorduk.
Şimdi Allah'ın izniyle Yeni Türkiye'nin önünde hiçbir engel kalmadığına inanıyoruz.
Yetimlerin, gariplerin, kimsesizlerin sahibi oldu Türkiye. Mazlumların sesi oldu Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Başbakan Davutoğlu da bu emaneti sırtlanarak güçlü Türkiye'nin, yeryüzünün tüm mazlumlarının yanında olacağını ilan etti.
Allah mazlumların duasını yerde bırakmadı.