Diyarbakır'da anneler, ilk defa dağa götürülen yavruları için seslerini yükseltti. Ardından Lice başta olmak üzere birçok yerde yol kesmeler başladı.
Başbakan Yardımcısı ve Çözüm Süreci'nin Koordinatörü Beşir Atalay da Diyarbakır'da konuştu. Çözüm Süreci'nde ikinci aşamaya geçildiğini bildirdi.
Ardından ne olduysa ortalık karıştı.
***
Sonra da Hava Kuvvetleri'nin bahçesindeki bayrağın indirilmesi provokasyonu yaşandı.
Kandil bir açıklama yaptı. HDP'lilerin İmralı'ya gidip gelmesinin sorunu çözmeyeceğini vurgulayarak "Çözüm sürecinin sahteliği ortaya çıktı. Artık söz bitti" dedi.
Muhalefet partileri başta olmak üzere, ulusalcı, milliyetçi, solcu kim varsa "Bayrak indi süreç bitti" demeye başladı. Kandil de "Süreç bitti" diyor Türk ulusalcısı da!
Ne kadar da birbirine benziyorlar değil mi?
***
Aslında bu sürecin sancısız geçeceğini kimse iddia etmedi zaten. Başbakan Erdoğan, ilk günden bu yolda birçok sabotaja uğranılacağını söylemişti.
Başbakan bu haftaki Grup Toplantısı'nda "Tuzağı bozduk" ve "Adeta bıçak sırtında ilerliyoruz. Akbabaların pusuda beklediği böyle bir süreçte 77 milyon bu gerilim tuzağına, bu istismar tuzağına düşmeyeceğiz" dedi.
Bu açıklama, sürecin tahmin edilen sabotajlarla ilerlediğinin göstergesi.
Hakeza süreci yürüten tüm muhatapların benzer açıklamaları olmuştu.
***
Bayrak provokasyonu ile bir kez daha sokakları ateşe vermek isteyenlere millet yüz vermedi.
Yapılan sokak çağrıları karşılık bulmadı.
"Bayrak inmişse vatan bitmiştir" diyenlerin ajitasyonlarına rağmen sağduyu galip geldi.
Hem Kandil
Hem muhalefet
Hem ulusalcı ve milliyetçi çevreler
Hem Paraleller
Hem de sokak 'devrimcilerimizin'
birlik olması göz yaşartıcı(!)
