"…Piri Reis'in hayatındaki en büyük talihsizliği Kanuni Sultan Süleyman gibi bir salağın zamanında doğmuş olmasıdır. Fatih zamanında Piri Reis olaydı inanır mısınız bugün bizim sömürge imparatorluğumuz vardı. Çok samimi söylüyorum bugün biz Amerika'ya falan gitmiştik…"
Profesör Celal Şengör bu sözleri, bir sosyal deney kapsamında medyanın ilgisini ölçmek için kullandığını söylüyor.. ".. Ben hiçbir tarihi şahsiyete hakaretamiz laf söylemeyecek kadar akıl sahibiyim. Kanuni benim beğenmediğim, devletimizin çöküşünün temellerini atmış bir padişahtır. Bunda tereddüdüm yok. Ama 'salak' kelimesini bilhassa seçerek Türk basınının bunu haber yapıp Ptolemaios Atlası'ndan da bahsetmesini temin etmek istemiştim…" diyor.. Ve de bu yaptığı densizliğin üzerine bir de basın mensuplarını cahillikle itham ediyor ki, 'tüy dikmek' bu olsa gerek.. Bu cehaleti yüzünden artık Habertürk dışında kimseye de mülakat vermeyeceğini söylüyor.. Yani Habertürk artık kendisini maaşa bağladığından mıdır bilinmez, o 'cahil' tanımı dışında kalıyor?.. Oysa hepimizin de yapabileceği pek çok hataya Habertürk'teki meslektaşlarım da düşümüştü.. Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in yerine eski İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin, ekonomist Ali Ağaoğlu yerine işadamı Ali ağaoğlu'nun fotoğrafını kullanmıştı.. Tören mangası yerine tören magandası demişti.. Erdoğan'ın İstanbul temasları için; "Başbakan İstanbul'da" başlığını seçmişti.. 20 şubat sayısına 20 Ocak tarihini atmıştı.. Ama olsun, maaşımı o veriyorsa diğer bütün medya 'cahil' Habertürk 'muteber'..
**
"Kenan Evren'in yaptığı her şeyi istisnasız onaylıyorum, insanlara dışkı yedirmek işkence değildir" diyen bir adama saygıyla yaklaşan Habertürk'ün kriterleri nedir bilmiyorum.. Fatih Sultan Mehmet'in Müslüman olmadığını iddia eden, Osmanlı'nın işgalci gören bir adamın, 'gelmiş geçmiş en kötü padişah' diye nitelendirdiği 'Kanuni Sultan Süleyman' için, 'salak' demesi şaşırtıcı olmaz ki?..
Hiiiç de birbirimizi kandırmayalım.. Celal Şengör, Kanuni'ye 'salak' demiştir ve bu söz onun tarihine bakılacak olursa bu vakte kullandığı en hafif sözdür.. Kusura bakmasın ama hepimiz neyin ne olduğunu anlayabilecek çağdayız.. Şimdi size birkaç Celal Şengör hatırası nakledeyim, birlikte hatırlayalım kimmiş bu adam?!..
**
28 Şubat'ta askerlere sunuş yaptıktan sonra topuk selamı vermesiyle gündeme gelmişti..
Sonraları bu topuk selamı kendisine hatırlatıldığında, '.. ben bir generalle telefonda konuşurken bile ayağa kalkıp selam duruyorum..'diyecekti.. 12 Eylül'ü ısrarla desteklemesi gündeme gelip de o dönem yapılan işkenceler hatırlatıldığında ise yapılanları işkence gibi görmediğini söleyecekti; ".. Bir gün San Diego Hayvanat Bahçesi'nde goriller birbirlerine dışkılarını ikram ediyorlardı. Onlar da bizim gibi primatlar. Gayet güzel, hiçbir şey de olmaz. (...) Yani dışkı pis bir şey değil ki. Sen sidiğini içmez misin?..." 28 Şubatçı yasakçı zihniyeti savunurken ise Üniversiteler Arası Kurul üyelerine gönderdiği mektupta "… Bugün artık ne dünyanın yedi günde yaratıldığına, ne Nuh Tufanına, ne de Havva ile Âdem masalına inanmak mümkündür...", (Başörtü yasağı için) 'Üniversitede yasak olmaz' diyenlere karşı icab ederse, ülke yöneticileri akıllarını başlarına alana kadar o kapıları kapatırız.." diyecek kadar ileri gitmiş birinden söz ediyoruz.. Bugünkü şartlarda Türkiye'de demokrasiye karşı olduğunu da yine kendi beyanından anlıyoruz.. "…Vallahi bir oligarşi yönetmeli bu toplumu. Eğer toplum İsviçre değilse... İsviçre'de demokrasiye karşı değilim. Ama Türkiye gibi toplumlar oligarşi ile yönetilmeli…." Şimdi ben de diyorum ki, Celal Şengör salağın tekidir..
Ama n'olur kızmasın bana.. Ben yazdığım bu yazıya dikkat çekmek maksadıyla böyle söylüyorum..