Selahattin Demirtaş hakim önüne çıktığında dedi ki; "Ben de bu toprakların bir evladıyım.. Bu Türkiye'nin bir parçasıyım"..
Demirtaş'ın bu sözleri adeta bir feryat gibi bir çığlık geldi kulağıma ilk duyduğumda.. Türkiye'nin dört bir tarafından yükselen 'vatan haini' ithamının tam da ortasında çıkıp da; ben de bu vatanın evladıyım" diyen Demirtaş'ın sözlerini çok önemsiyorum.. Cezaevinde kalınca uzun zaman muhakeme yapma imkanı bulmuş olmalı.. Siyasetini Kandil'e ve dolayısıyla onu idare eden emperyalist akla ipotek etmiş bir politikacı olarak bugün çıkıp da bunları söylemesi, aydınlandığına, gerçekleri görmeye başladığına mı işaret acaba?.. **
Değerli dostlar, bu topraklar, bu kadim medeniyet bu vakte kadar, 'ben buraya aitim' diyen hiç kimseye, 'hayır sen buraya ait değilsin' demedi.. Bilakis bütün oyunlar, bu coğrafyanın çocuklarına, 'buraya ait değilsiniz' fikrinin empoze edilmesi ve kardeşin kardeşe düşmanlaştırılması suretiyle oynandı.. Oysa ne Avrupa'da ne başka kıtalarda benzerine rastlanmayan bir akrabalıktı bizimkisi.. Etnik olarak farklı, dinî olarak farklı, mezhepsel olarak farklı kardeşlerdik biz.. Terör örgütleri eliyle birliğimize kast edilene kadar.. Hep aynı türküyü farklı dil ve lehçelerde söyleyen çocuklardık.. Bizi birbirimize düşürdüler.. Ve bugün, 'Ben de bu toprağın evladıyım' diyen Demirtaş, o yapının politbüro şefiydi.. Şimdi bu sözlerini, 'aklı başına gelmiştir umarım' diyerek okuyorum.. Ha gayret.. Bu birliği tesis edebilir, bu ayrılığı ve ötekileştirmeyi bitirebiliriz.. Eğer çok istersek..