Tam olarak ne getireceğini bilmediğimiz 16 Nisan referandumunu geride bıraktıktan sonra partiler ama başta CHP, yeni döneme ayak uydurmaya çalışıyor.. Muhasebeler yapılıyor, bir sonraki seçim için stratejiler geliştiriliyor.. Ama baştan arz edeyim, AK Parti dışındaki tüm partiler, yanlış yapıyor.. Nasıl ki '16 Nisan'ı anlamadılar bu süreçte ortaya çıkan yeni durumu da anlamaları mümkün değil.. Düşünsenize, "kendi makamını ortadan kaldıracak bir düzenlemeye Başbakan neden 'evet' diyor" diye eleştiren bir zihniyetten yeni döneme partilerini hazırlayabilmeleri beklenir mi?.. Hâlâ daha, tam olarak neyin değiştiğinin farkında değiller.. Kemal Kılıçdaroğlu aynı koltuğunda 15 Nisanda olduğu gibi oturmaya devam ediyor.. Etrafındaki bazı isimler ikaz etmeye çalışıyor ama nafile.. "Kemal Bey sistem değişti".. Anladığını var saysak bile en iyi ihtimalle kabullenmediğini görmemiz lazım.. Arz edelim..
**
Fransa'da seçmen sandık başına gitti..
İlk turda %24 oy verdiği bir ismi ikinci turda başkanlık koltuğuna oturttu Fransa seçmeni..
Sistem tam da bu işte. 3 Kasım 2019'da yapılacak olan ilk tur seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına çıkaracak güçlü bir isimle şimdiden çalışmaya başlamanız gerekiyor.. Bence en doğru tavır doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddiasını sürdürüp genel başkanlığını yaptığı partinin adayı olarak başkanlık seçimlerine girmesi olacaktır.. Ama olmayacaksa bunu da kısa süre içinde ilan etmesi gerekiyor.. Buradaki ana açmaz şu olacak belki de.. Bütün kampanya boyunca bir siyasi parti başkanının Cumhurbaşkanı olamayacağı tezini işledi..
Şimdi parti başkanı olarak cumhurbaşkanı adayı olursa kendi sözünü çiğnemiş olacak.. Yok o sözü çiğnememek adına bir partisiz aday bulup sahaya sürerse bu defa o kişinin seçim kazanması halinde kendi varlığı sorgulanacak..
Düşünseniz girdiği hiç bir seçimi kazanamamış bir genel başkan var ortada..
Ama bir noname aday geliyor, 'tak' diye seçim kazanıyor..
Hangi seçmen bunu Kılıçdaroğlu'na fatura etmez?..
Özü esası şu 16 Nisan'ı CHP kaybetti.. Bunu evvelâ kabul etmesi gerekiyor..
İşe buradan başlarsa daha kolay netice alır.. Eğer kabul etmezse, yani 'yenildim deyip çekilmezse', reddettiği bir sisteme aday çıkarmak zorunda kalmak bir bir paradoksa sürüklenecek..
İster kendi aday olsun isterse Ekmeleddin projesi başlatsın.. Neticede 17 Nisan formatına ihtiyacı var CHP'nin.. Ve bu formatı atmamakta diretiyor..