Başbakan Davutoğlu, işten çıkmış evine gitmekte olan askeri personeli hedef alan Ankara'daki terör saldırısının, PYD tarafından yapıldığını açıkladı.
Davutoğlu'na sunulan bulgular bu kaynağı işaret ediyordu.
O halde 17 Şubat saldırısı, çeşitli yorumlarda karşımıza çıkan, "Kürt siyasiler, bölge şartlarını iyi okuyor" şeklindeki izlenimin yanlış olduğunu gösteriyor.
Öyle ya, günümüz koşullarında PYD'nin böyle bir saldırı yapması, siyasi zekâsının yetersizliğini gösterir.
IŞİD'e karşı savaştığı gerekçesiyle hem ABD, hem Avrupa (Fransa, Almanya), hem de Rusya tarafından alkışlanan PYD'nin...
Kendi hedefleri açısından işler yolunda giderken böyle bir terör eylemi yapmasını, bilhassa Batı hiç ama hiç hoş karşılamayacaktır.
Çünkü böyle bu saldırıyla ortaya çıkan mağduriyet, meşruiyet ve de toplumsal kızgınlık ortamında, Türk Ordusu, Suriye'ye girerek, PYD'ye karşı "yer misin, yemez misin" operasyonu yapabilir. (Unutmayalım ki menfur saldırı iktidardaki muhafazakâr kesim ile muhalefetteki Atatürkçü kesimi bir anda birleştirdi.) Operasyon sonucunda PYD bitmez belki ama militanlarının bir kısmını ve daha da önemlisi, birçok kazanımını kaybeder.
Sınır ötesine obüs atışı yaptığı için Ankara'ya böyle bir ders vermeye kalkışmak, pire için yorgan yakmak değil mi?
Hainin iğvası
Türkiye'nin PYD'yi cezalandırmak ve mutasavver "Kürt-ülkesine" engel olmak üzere Suriye'ye girmesi elbette PYD'ye ciddi zarar verir ama bu sırada ellerini ovuşturanlar olacaktır. Kim bunlar?
a) Öncelikle IŞİD, böyle bir operasyona bayılacak. Çünkü koalisyon uçaklarının bombalarından kaçabilen IŞİD militanları, PYD'nin askeri kolu YPG'den o kadar kolay kaçamıyor. Mevzi kaybedip duruyor.
Türkiye'nin müdahalesi, IŞİD'e derin bir nefes aldıracak, toparlanması için vakit kazandıracak. Ayrıca dünyanın ilgisini bir süreliğine kendisinden uzaklaştıracak.
b) Rusya da bu işe bayılacak; düşürülen uçağının hıncını almaya çalışacaktır.
Ben operasyon birliklerine doğrudan saldıracağını sanmıyorum. Ancak bir tankı havaya uçurması, sekiz- on askerimizi şehit etmesi bile yeter.
Ayrıca müzakerelerde ABD'ye karşı kullanacağı bir koz da geçmiş olacak Rusya'nın eline...
İşte böyle düşündüğüm için, saldırının arkasından PYD'nin çıkmasına çok şaşırdım. İlk duyduğumda, ideolojik olarak PKK'lı ama emirleri doğrudan Kandil'den almayan, hendek operasyonlarına misillemede bulunmak isteyen TAK veya benzeri bir grup olduğunu sanmıştım. (Daha sonra düşündüm de, onlar için fazla karmaşık- detaylı bir saldırı.) Diyeceksiniz ki, "İstihbarat dünyasında kimin eli kimin cebinde belli değildir.
Suriye- Rusya tarafından teşvik edilmiş bir militan olabilir eylemi yapan. Belki de PYD maskesi takmış bir IŞİD'lidir."
Bence saldırıyı yapanın kimliğinden daha fazla, saldırıyla Ankara'ya verilen mesaj önemli:
"Haydi Türkiye, daha ne bekliyorsun" diyor, eylemin arkasındaki irade..."Ordunu Suriye'ye gönder ve seni başkentinde vuranlardan öcünü al. Fırsat bu fırsat, güneyinde kurulmakta olan Kürt koridorunu da kesmiş olursun."
Ne dersiniz; uyalım mı hainin iğvasına?