Haberi dün bizim gazetede de okudunuz: Koç Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, "İşsizliğin yükselmesi sosyal açıdan da tehdit. Öbür taraftan formen bulamıyorsunuz fabrikalara. Enteresan bir çelişki" dedi.
Trajik bir hal bu... Bütün dünyada bir "aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık" durumu var:
Bir yandan... Dijital teknolojiler, robot teknolojisiyle işbirliği halinde, kalifiye olmayan emekçinin işini elinden alıyor.
Ama aynı anda... Yeni teknolojiler yeni işler, yeni meslekler üretiyor.
Örneğin Microsoft firması güvenlik robotu istihdam etti. K5 adlı robot, 20 dakikada şarj edilip 24 saat çalışıyor. Silah taşımıyor. Bir sorun saptadığında insan güvenliği çağırıyor.
Kocaman bir yumurtayı andıran K5'i gayet şirin bulanlar var. Ancak her K5, en az iki bekçinin işsiz kalması demek.
Tersine örnek yine ABD'den: Başkan Obama'nın baş teknoloji danışmanı Megan Smith, önümüzdeki 10 yıl içinde bilişim sektöründe 1 milyon 400 bin iş açılacağını, ancak bunun sadece 400 bini dolduracak sayıda elaman olacağını söyledi.
Velhasıl insanlık gayet sancılı bir geçiş döneminde. Devasa bir zamanlama sorunu var: Yeni teknoloji, kitlelerin kendisine ayak uydurma hızına kıyasla çok daha süratli gelişerek, birçok çalışanı işlevsiz hale getiriyor.
Bu konudaki "son güzel örnek" İngiltere'dir. Kömür enerjisi miadını doldurmuştu. Ancak ocaklar işçi doluydu. Hükümet sendikalarla anlaştı.
İşçilere yeni beceriler öğretildikten sonra madenler kapatıldı. Böylece geçiş, nispeten sancısız oldu.
Artık böylesi mümkün değil. Çünkü düz işçiye, yüksek bilgi gerektiren bir işi öğretmek neredeyse imkânsız. Öte yandan, okulların yetiştirdiği uygun eleman sayısı yetersiz.
Soru: Türkiye'nin kaliteli bilişim elemanları, önümüzdeki yıllarda nerede çalışacak dersiniz?