Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın bir söyleşisini okudum. "Vatandaş çocuğuna nasıl eğitim vermek istiyorsa, eğitim öyle olmalıdır" diyordu.
İlk anda kulağa hoş geliyor bu sözler. Devletin dayatmaları yerine, aileye inisiyatif veren demokratik bir eğitim sistemi canlanıyor gözümüzün önünde.
Halbuki ciddi bir sorun var: Ailelerin büyük çoğunluğu dünyadaki gelişmelerden habersiz. Çünkü... İstanbul Tasarım Bienali'nin sloganıyla söylersek: "Gelecek artık eskisi gibi değil..."
Basit bir örnek vereyim: Bu yıl Nobel Kimya Ödülü'nü, hücrelerin içini gösteren süper bir mikroskop geliştiren bilimciler aldı. Yani artık iki, bazen üç disiplinde birden uzmanlaşmak gerekiyor.
Asıl sosyal depremi robot teknolojileri yaratacak. Robotlar, birçok kişinin işini elinden alacak. Bunların hangi işler olacağını bilmeyen bir aile, çocuğunun eğitimi konusunda bilinçli bir karar verebilir mi?
Durumu fark eden aileler, çocuklarını bir an evvel yurtdışında okumaya göndermeye çalışıyor.
Hâlâ eğitimde dinin ağırlığını tartıştığımıza göre, bence devlet dahi, çağın gerektirdiği eğitim tarzını anlayabilmiş değil.
Eğitimde 21'inci yüzyılın ilk yarısını çoktan kaçırdık; inşallah 2071'e yetişiriz!