Geçen gün Haliç'teki Rahmi Koç Müzesi'ne gittik. Müzeye demirli Fenerbahçe vapurunda, çocuk yayıncılığının duayeni Yalvaç Ural'ın "teneke oyuncaklar" sergisi vardı.
Pil, motor ve elektronik yoktu eski oyuncaklarda. Maymunun ipe tırmanması, askerin trampet çalması, trenlerin yürümesi için anahtarla kurmak gerekiyordu.
Sergideki teneke robotlara baktım... Hepsi insana benzetilmişti: Baş, gövde, kollar ve bacaklar... Günümüzde geliştirilen gerçek robotlarda ise daha çok hayvanlar örnek alınıyor: Katır, yılan, örümcek gibi... "Her yerde Tanrıyı görüyorum; insan hariç" diyen bilge haklı olabilir mi?