Millet ve din gibi makro aidiyetlerin, mesela siyasette önemli işlevleri vardır. Modern kentin gündelik yaşamında ise bizi birbirimize teyelleyen değerler daha kısmidir: Aynı işte çalışmak, aynı takımı tutmak, aynı okulda okumuş olmak gibi...
Boğaziçi Üniversitesi, kendisi de 1978 mezunu olan Rektör Gülay Barbarosoğlu'nun öncülüğünde, mezunlar arasındaki dayanışmayı artırmak için "Boğaziçi Zirvesi: BÜ'yülü bir gün" adıyla hoş bir organizasyon yaptı. (Tarih: 18 Ekim Cumartesi)
Melek Ülkü Arısoy ('07), Ceylan Pirinçcioğlu ('79), Duygu Müderrisoğlu ('82), Nevra Ersarı ('89) ve Tamer Atabarut'un ('88) organize ettiği etkinlikler erken saatte başlayıp akşama dek sürecek.
Programın konuşmalar bölümüne özellikle değinmek isterim. Çünkü "Ah o güzel günler" nostaljisinde değiller. BÜ mezunu olmayan kalburüstü simalar da çeşitli meseleler üzerine "dersler" verecek.
Birkaç örnek: Yankı Yazgan "liderlik", İbrahim Betil "STK'lar", Deniz Gökçe "futbol", Aret Vartanyan "aşk ve ilişkiler", Levent Erden "sosyal medya", Hakan Yılmaz "Avrupa ve Türkiye", Binnaz Toprak "Meclis'te kadın olmak", Ezel Akay "sinema", Haydar Ergülen "şiir", Pelin Batu "Ortadoğu", Nadire Mater "kadın ve medya" üzerine konuşacak...
Not 1: Arkadaşlar bana da "aşağısı sakal, yukarısı bıyık" türü bir konu verdiler ki acaba en iyi çözüm, ikisini de kesmek mi, diye düşünüp duruyorum.
Not 2: Daha fazla bilgi "buyulubirgun. com" sitesinde var. İlgilenenler mutlaka göz atsın.