İstanbul'da sanat mevsimi açıldı. Ağır top elbette 26 Eylül cuma günü Haliç Kongre Sarayı'nda açılıp pazara kadar sürecek olan ArtInternational adlı çağdaş sanat fuarı.
Bugün (23 Eylül) Sakıp Sabancı Müzesi'nde "Miro" sergisi açıldı. Bu kez sahtecilik yok; bütün eserler gerçek!
Yarın Aksanat'ta "Marcel Broodthaers" sergisi başlıyor. Bizde az bilinen çok yönlü Belçikalı sanatçıyı tanımak için iyi bir fırsat.
Perşembe günü İstanbul Modern'de ülkemizdeki sinema ve seyirci ilişkisini ele alan "Yüzyıllık Aşk" sergisi start alıyor ki muhakkak ki gezmek, bir görsel şölen olacak.
Benim bugün asıl sözünü etmek istediğim sergi, Vehbi Koç Vakfı bünyesindeki Beyoğlu Arter'de yer alan "Göçebe Bakış"...
Güneydoğu Asya'dan çağdaş sanat örneklerini derleyen serginin en önemli özelliği eserlere "dokunulabilmesi"...
Halka biçimindeki masada pinpon oynayabilir... Kurşun ve fişek artıklarından yapılma Filipin ayakkabılarını giyebilir... Okul sırasına kazınmış siyasi resimleri kopyalayabilir... Tenekeden yapılmış taçları başınıza takarak selfie çekebilirsiniz.
Katalan sanatçı Joan Miro kendi adını taşıyan merkezi, halkla modern sanatı kaynaştırmak üzere kurduğunu söylemişti. Buna rağmen Barcelona'daki Miro Müzesi'nde fotoğraf çekmek yasak. Bizdeki bazı kurumlarda aynı saçmalık var.
Arter'deki sergiyi gezme fırsatınız olursa, olaya bu açıdan da bakın: "Sevmek dokunmaktır" diye bir laf vardı eskiden...