Geçen gün heyecanlı bir Köşk tahmini gördüm: "Başbakan Erdoğan, 'ters köşe olabilirsiniz' derken, yoksa kendisinden veya Gül'den başka birisini mi ima ediyordu; örneğin Arınç'ı..." diyordu.
Madem deyimler revaçta; o halde 'uyan da balığa gidelim'! Ne demiştik? Erdoğan, 'Akbulut Modeli'nin arzu ettiği gibi çalışmayacağına kanaat getirirse... Köşk'ü pas geçebilir. Onun yerine önümüzdeki dönem seçim sistemini ve ardından Anayasa'yı değiştirmek üzere 2019'a hazırlanabilir.
Ancak... Bu durumda Gül ile devam etmesi şart değil. Halkın teveccüh göstereceği, "özgül ağırlığı olan" ama ahenkli çalışabileceği bir başka AK Partiliyi, Köşk'e aday gösterebilir. Akla ilk gelen elbette Bülent Arınç ama zorunlu değil. Yeteri kadar tanınmış bir başka partili olabilir.
Olayın esası şu: Anayasa değişmediğine göre... Türk usulü Yarı-Başkanlık düzeneği (yani, Akbulut Modeli) işleyecek mi, işlemeyecek mi?
Bir nokta daha: Siz bakmayın "kardeşlik hukuku" diyenlere... Siyasette kardeşlik bir yere kadar.
Bunu hatırlatıyorum çünkü geçen hafta Köşk semalarından yükselen, "Gül emanetçi başbakan olmayı kabul etmez" mesajı aslında bir 'ön-alma' hamlesiydi.
Çünkü Erdoğan'ın, Çankaya'ya çıktıktan sonra başbakanlığı Gül'e bırakma gibi bir niyeti zaten yok. "Fikri olan" değil, "fikri uygulayan" bir Başbakanla çalışmak istiyor.
Ama işte karar vermek de çok zor: Yürür mü, yürümez mi? Yürür mü, yürümez mi? Yürür mü?