Hemen her işin olduğu gibi, casusluğun da kendine has psikolojik özellikleri var.
Yabancılara bilgi-belge verenler üzerine yapılan çalışmalar, bu tip casusların karakterinde bazı ortak noktalar olduğunu gösteriyor. Şöyle:
Anti-sosyal davranış: Toplumsal kuralları çiğnemeyi alışkanlık haline getirmiştir. Gizli bilgi ve belgeleri satmak bu tip için bir iş şeklidir, ihanet değil.
Dostlarını kandırırken, tuzağa düşürürken, suç işlemelerine yol açarken asla utanmaz ve yaptıklarından pişmanlık duymaz.
Eline fırsat geçer geçmez yalan söyler. Mağazalarda hırsızlık yaptığı çok olur. En basit kurallara dahi uymamayı hobi haline getirmiştir; tabii yakalanmamak şartıyla...
Yakalandığında ise tehdit ederek, şantaj yaparak, kendine acındırarak kurtulduğunda büyük zevk alır.
Narsisizm ve megalomanlık: Kendi fevkalade önemser. Özgüveni çok fazladır. Empati duygusu yok gibidir. Mesela herhangi bir kuyruğun önüne geçmek onun için olağan bir davranıştır, çünkü acelesi vardır. Kurallar sıradan insanlar içindir, onun gibi değerli, akıllı, zeki, önemli bir şahıs için değil... Arzu ettiği bir şeyi çekip almak elbette hakkıdır; eğer bir kabahatli varsa, o da engel çıkarandır.
Olgunlaşmamak: Davranışlarının ne gibi sonuçları olacağını ve çevresindekiler tarafından nasıl karşılanacağını değerlendiremez. Yaptıklarını sorumluluğunu almaz. "O önemli bilgiyi niye sattın" diye sorulduğunda, "Borcum vardı" der. Bu cevap samimidir çünkü o anda tek amacı borcunu ödemektir; gerisini hiç düşünmemiştir.
Bağlanma bozukluğu: Sadakat ona uzak bir kavramdır. Eşine, ailesine, çalıştığı kuruma veya yurduna hiçbir zaman yürekten bağlanmamıştır.
İlişkileri sürse de, içinde hep bir boşluk hissetmiştir.
Dolayısıyla şu gizli bilgiyi sızdırmasında, duygusal bir engel yoktur.
Kin gütme: Çok güçlü bir intikam alma arzusuyla belge-bilgi satar, sabotaj yapar, saldırı, suç işler. Toplumun ona hak ettiği değeri vermediğini düşündüğünden içi hınçla doludur. Eleştirilmesini veya farklı fikirler öne sürülmesini kendisine karşı yapılmış bir saldırı olarak algılayarak, diş bilemeye başlar. Bu yüzden önemli bilgileri, para filan almadan, sırf intikam hissini tatmin etmek için verebilir.
Paranoya: Kimseye güvenmez. Herkesten kuşkulanır. Müdürünün veya başbakanın düşmana çalıştığını düşünür. Her şeyi; bir bakışı, bir el hareketini veya bir kelimeyi bu ihanetin işareti olarak görür. Böylece akıl yürütme süreci tersine döner.
Faraza şöyle düşünür: "Mademki komutan Ruslara çalışıyor, ben de bu belgeleri Çinlilere vereyim."
Risk peşinde koşma: Bu tipe adrenalin bağımlısı da denebilir. Sürekli heyecan duygusunu pompalayacak davranışlarda bulunur: Kumar oynamak, kavga etmek, uyarıcı kullanmak, bir şeyler çalmak gibi... Aynı işi casusluk da görür: Bilgi satar, aldığı parayla kumar oynar, kaybedince tekrar bilgi satar. Kıssadan hisse: Madem yukarıdaki karakter özelliklerine casuslarda sıkça rastlanıyor... Ankara'daki olayda da böyle bir tip var mıydı acaba: Odaya girip-çıkanlar, hatta konuşanlar arasında?
Casus avı esnasında sadece yalan makinesi değil, psikoloji testleri de kullanılabilir.