Son zamanların en acıklı haberlerinden biri dün yayınlandı: Avrupa Birliği'nin küçük ülkelerinden, Schengen üyesi Malta, kişi başı 650 bin euroya (yaklaşık 2 milyon lira) vatandaşlık satışına başlayacağını geçen yıl duyurmuştu.
Başbakan Joseph Muscat, parayı ödeyenlerin Avrupa Birliği içinde çalışma ve oturma hakkına sahip olacağını belirtmişti. (Malta'nın ayrıca ABD ile vize serbestliği anlaşması varmış.) Ancak AB bastırınca Malta vatandaşlığı için "en az bir yıl orada yaşama zorunluluğu" getirildi.
Haberin acıklı kısmı şu: Geçen süre içinde parası olan birçok Türk, Malta vatandaşı olmak üzere başvurmuş.
Bunun nesi mi acıklı? Anlatmaya çalışayım:
Değil 2 milyon lira... Herhangi bir Ortadoğu ülkesinin vatandaşı olabilmek için kuruş verir misiniz?
Sizi bilmem ama ben vermem.
Peki, param olsa Malta vatandaşı olmak için verir miyim? Evet, veririm.
İşte acıklı olan bu... Ülkeleri sıralamaya tabi tuttuğumuzda...
O küçücük Malta, Türkiye'den yukarıda yer alıyor. Bizimkiyle kıyaslandığında gıpta edilen ülke durumunda... Niye? Çünkü Avrupa Birliği üyesi...
Avrupa Birliği demek...
Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve medeni bir ortam demek...
Hani, "dışı seni, içi beni yakar" denir ya... Elbette AB ülkelerinde de sürüyle sorun var. Hollanda ile Bulgaristan aynı mı? Tabii ki değil.
Ama yine de ortalamaya baktığımızda Türkiye ne yazık ki gerilerde kalıyor.
Mesela İnsani Gelişme Endeksi... 2013 raporuna göre Malta 32'nci sırada, Türkiye ise 92...
Bilen varsa söylesin: Biz ne zaman gıpta edilen ülke olacağız?