Gençliğimde bütün gün reklam yayınlayacak bir televizyon kanalının hayalini kurmuştum:
Haberler verecek... Hava durumunu sunacak... Bir-iki başka program da olabilir: Ne bileyim mesela loto çekilişlerini, at yarışı finallerini filan yayınlayacak... Ayrıca reklamların nasıl çekildiğine ilişkin belgeseller de konabilir...
Onların haricinde sabahtan akşama reklam yayınlayacak...
Böyle bir kanal tutar mı? Bilmiyorum. Ama böyle bir kanalın olması, 'RTÜK ideolojisinin' duvara çarptığı noktalardan biri olur.
Daha önce yazmıştım: RTÜK diye bir kurumun olup TV'leri denetlemesini, benim aklım kabul etmez. Atanmış birtakım adamlar (ve kadınlar) benim neyi seyredip, neyi seyretmeyeceğime nasıl karar veriyor?
Vergi verirken iyi... Askere gidip ölürken ne iyi... Oy verirken tamam... Ama iş TV seyretmeye gelince: Onlar benim ahlakımı, benim adıma koruyor!
Hani Kuvvetler Ayrımı?
Efendim suç teşkil eden sahneler, programlar filan varmış. Olabilir tabii ama mahkemeler ne güne duruyor? Mesela bir adam hırsızlık yaparsa, yakalanıyor, mahkemeye çıkıyor, ceza alıyor... Binlerce konuda durum böyle...
Ama suç veya kabahat ekranda işlenirse olaya atanmış zevat karışıyor. Niye? Gerekirse radyo ve TV yasası konusunda uzmanlaşmış bir mahkeme olur. Cezayı o keser.
Üst kurulun varlığı, Kuvvetler Ayrımı ilkesine aykırı değil mi? Yasama (Meclis) kanunu yapar... Kanuna aykırı bir durum olduğu düşünüldüğünde, olayı tartıp cezayı kesecek olan Yargı'dır... Ceza verici bir üst kurul nereden çıkıyor?
Benim bu söylediklerimin, sıradan vatandaştan siyasetçiye, konuyla ilgili tüm şahısların bir kulağından girip diğerinden çıkacağını biliyorum.
1994'te dönemin hükümeti, Meclis'i oluşturan vekiller ve de medya patronları sardı bu işi başımıza. O gün bugündür devam ediyor.
Kumandaya bassana!
Lafa niye reklam kanalıyla başladığımı merak ediyorsunuz herhalde. RTÜK reklamlarla ilgili yeni bir düzenleme yapacakmış. Peki, sorun ne?
Sorun şu: İzleyiciden çok şikâyet gelmiş... Kanalın reklama girmesi... Ardından bir programı tanıtması... Sonra yine reklam vermesi... Belki bir de sponsor sunumu yapması seyircide bıkkınlık oluşturuyormuş. RTÜK işte bu sorunu çözecekmiş.
Önce şunu söyleyeyim: "Bıkkınlık" da laf mı? Yukarıda sözü edilen durum beni "çıldırtıyor." Elime geçirdiğim bir şeyi ekrana atmak geliyor içimden.
Ama bir dakika! Tek kanallı devlet televizyonu değil ki bu... Teknoloji de uygun: Madem bıkkınlık geldi... Madem çıldırıyorsun... Basarsın uzaktan kumandanın tuşuna, değiştirirsin kanalı.
Özel bir TV'nin reklamları nasıl sunacağına RTÜK ne hakla karışır?
İşte bu yüzden reklam kanalından söz ettim: Bütün gün, reklam gösteriyorsa... "Hayııır, araya ille de program koyacaksın" mı diyecekler yani?
Reklam TV, RTÜK kurumunun ideolojisini kıran bir olgu olacaktır.
Ama... Kim takar demokrasiyi, hukuku, özgürlükleri... Bizdeki "korporatist kafa" devam ettiği sürece, ona da bir kulp takarlar.