Epey oldu... Bir kanalda partiler üzerine tartışıyoruz. Kızının şöhreti kendisininkini aşmış bir diplomat-siyasetçi telefonla bağlandı. Ve şöyle dedi: "İngiltere'deki partilere bakın: Nasıl da köklü gelenek- leri var. Bizimkiler öyle mi ya..."
Dedikleri gerçekti ama o gerçeklere dayanarak yaptığı karşılaştırma yanlıştı.
Mecburen müdahale ettim: "İngiltere'de hiç darbe olmadı ki! Bu sayede partiler kendi değer ve geleneklerini oturttu. Bizde ise darbeler; partilerin arşiv dahi oluşturmasını engelledi." (Not: İngiltere'de Tory denilen Muhafazakar Parti bugün 179 yaşında.) Hatırlayalım: Demokrat Parti, Adalet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi gibi baba partiler, asker baskısıyla kapatıldı. Birçok tecrübeli siyasetçi harcandı. Yerlerine çaylaklar geldi.
Kenan Evren Cuntası, CHP'nin 60 yıllık arşivini kağıt fabrikasına göndermişti.
Bunları hatırlatıyorum çünkü Başkanlık sistemini savunanlar, koalisyon hükümetlerinden yakınıyor. Yakınmakta haklılar ama... Bunu yaparken zayıf koalisyonlara yol açan vesayet faktörünü nedense unutuveriyorlar.
Askerin gücü yetmediğinde neler olduğunu görüyoruz: Ülkeyi 11 yıldır tek partili hükümet yönetiyor. Dünyadaki krize rağmen ekonomi gelişiyor. Türkiye'nin güveni yerine geliyor.
Bence Başkanlık sistemini savunanların halkın karşısına çok daha sağlam gerekçelerle çıkması gerekiyor. Şu ana kadar söyledikleri ya çamları deviriyor ya da incir çekirdeğini doldurmuyor.