Uzun yıllar Boğaziçi Üniversitesi'nde hocalık ve yöneticilik yapan iktisat profesörü ve Klasik Türk Müziği uzmanı Cem Behar, bir süre önce emekli oldu... Olduktan sonra da İstanbul Şehir Üniversitesi'ne geçti.
Hem hocaya 'hayırlı olsun' demek, hem de üniversitenin Kurumsal İletişim Direktörü Turgay Oğur'u görmek için, geçenlerde üniversiteye gittim.
BÜ kökenli Rektör Prof. Ahmet Ademoğlu, Prof. Ergun Özbudun ve Prof. Serap Yazıcı'nın da katıldığı, hoş bir öğlen yemeği yedik.
Masada hukukçular olunca, ister istemez konu döndü dolaştı Başkanlık Sistemine geldi... Ve sohbet esnasında Prof. Serap Yazıcı bence çok önemli bir şey söyledi...
Bu önemli noktanın ne olduğuna gelmeden önce... Konunun daha iyi anlaşılması için, Prof. Özbudun'un, Neşe Düzel ile yaptığı söyleşiye değinmek istiyorum. (Taraf, 18 Mart)
Öneriye eleştiriler
AK Parti'nin çağrısı üzerine kurduğu ekiple altı yıl önce yeni bir Anayasa taslağı hazırlamış olan Prof. Özbudun... Şu sıralar Meclis Anayasa Komisyonu'nda bulunan AK Parti damgalı Başkanlık Sistemi Önerisini üç temel noktada eleştiriyor:
1) Başkana parlamentoyu feshetme yetkisinin verilmesi sistemin ruhuna aykırıdır... Çünkü Başkanlık Sistemi'nin özünde, yasama ile yürütmenin birbirinden kesin çizgilerle ayrılması vardır. Başkana parlamentoyu feshetme yetkisini verdiğiniz an; yürütme, yasamaya müdahale etmiş olur.
2) AK Parti'nin önerisinde Başkan, kanun hükmünde kararname çıkarabiliyor. Yani bir kez daha yürütme, yasamaya karışmış oluyor.
3) 2010 Referandumu'nda, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin çoğunluğunun hâkimler tarafından seçilmesi kabul edildi. Bu Avrupa standartlarına uygundu.
Ama AK Parti'nin şimdiki önerisinde üyelerin çoğunun Başkan ve bu şartlarda onun yönlendireceği parlamento tarafından seçilmesi öngörülüyor. Ki bu durumda yargının bağımsızlığından söz edilmesi mümkün olamaz. Siyasete bağlı bir yargı çıkar.
Prof. Özbudun'un eleştirilerine... Burhan Kuzu, Bekir Bozdağ, İdris Bal gibi konuyu yakından bilen AK Partililer herhalde cevap verecektir.
Yarı Başkanlık kolay
Prof. Özbudun yemekte konuya değindi ama elbette Neşe Düzel ile yaptığı söyleşideki gibi böyle ayrıntılı biçimde değil...
Konu açılınca ben de son aylarda yapılan kamuoyu araştırmalarını hatırlattım. Tabii önümüzdeki dönemde tavrı değişebilir ama... Vatandaş Başkanlık Sitemine hararetli bir destek vermiyor. Velhasıl Başkanlığa referandumda evet demesi için seçmenin ikna edilmesi gerekiyor.
İşte tam bu noktada Prof. Serap Yazıcı şöyle dedi:
"Başkanlık olmaz, Yarı Başkanlık olur... Mevcut Anayasaya göre, Cumhurbaşkanı zaten yürütmenin başı... Kanunlarda yapılacak değişikliklerle, Fransa'daki gibi güçlü cumhurbaşkanı ve zayıf başbakandan oluşan bir sisteme geçilir... Bunun için referanduma gerek yok!"
Neşe Düzel, Prof. Özbudun'a bu noktayı sormamış. Sadece Başkanlığı konuşmuşlar. Bence Başkanlığı tartışan kesimlerin olayın bu yönüne de bakmaları gerekiyor.
Belki de ufukta Yarı Başkanlık Sistemi var; kim bilir?