Arkadaşımız Abdurrahman Şimşek'in dünkü manşet haberini hakkında ne düşünüyorsunuz? Hani Apo'nun kardeşi Osman Öcalan'ın, "Ağabeyim Kandil'i tasfiye edecek, silah bıraktıracak" dediği haber...
63 yaşına gelen Abdullah Öcalan'ın en büyük isteği, İmralı'dan kurtulmak ve ev hapsine alınarak kısmi bir özgürlüğü tatmak. Bunun için her şeyi yapmaya hazır...
PKK yönetimi, geçen yıl Apo'nun örgütü tasfiye edecek bir anlaşma yapacağı kanısına varmıştı. Alt kadroların evlerine dönebilmesi için af çıkacak... Yönetici ekip ise bir İskandinav ülkesine gidecekti.
PKK komutanları bunu kabul etmedi:
1) Savaşın Türkiye'yi bezdirdiğini, Ankara'nın bir süre sonra Diyarbakır merkezli bir Kürt Özerk Bölgesi'ni kabul edeceğini düşünüyor. Kahramanlar gibi karşılanarak, özerk bölgede yönetici olmak varken, sürgüne gitmeye ne gerek var?
2) Suriye'deki iç savaş, PKK'nın işine geliyor. 1990'larda olduğu gibi taşeronluk yapıyorlar. Suriye ve dostlarından aldıkları silah, para ve bilgi sayesinde Türkiye'de daha etkin eylemler koyabiliyorlar.
Bir yıldan fazla geçti. Ankara nihayet Apo'yu tecrit etmenin yanlışlığını gördü. İmralı ile diğer aktörler (PKK, BDP, vs.) arasındaki mesajlaşma yine başlıyor.
Gelelim Osman Öcalan'ın dediklerine: Eğer Apo, gerçekten kardeşi aracılığıyla bu mesajı verdiyse... Murat Karayılan haricindeki komutanlar tasfiye edilecekse...
Diğer PKK komutanları, "Apo kendini kurtarma uğruna, hâlâ bizi TC'ye yem etme düşüncesinde..." diyerek savaşı sürdürürler; Karayılan'ı da öldürürler.
Apo, bu dönemde Karayılan'ı harcatacak bir mesaj göndermez Kandil'e... Bence Ankara, bu tip haberler yapılmasının önünü kesmeyerek, Apo'yu tekrar devreye sokmanın meşruiyetini oluşturuyor.
Ancak... Suriye kargaşası bitmeden, (istiyor olsa dahi) PKK silah bırakmaz. Bırakamaz. Bıraktırmazlar.