Geçenlerde Kadıköy Çarşısı'nda yürürken... Baktım bazı solcu gençler meydana küçük bir çadır kurmuş, önünde bağırıyorlar: Tam bağımsız bir Türkiye istiyorlarmış... Bunun için de ABD'ye ve Amerikancılığa karşıymışlar...
Acaba neden bağımsızlığın karşıtı olarak sürekli ABD'den söz edilir? Sermaye açısından bakıldığında, AB ülkelerinden gelen sermaye de var Türkiye'de... Mesela otomotivden kombiye, sürüyle Alman şirketi faaliyet gösteriyor.
Neden tam bağımsız olmak isteyen solcular, ABD'yi hedef gösterir de, Almanya'yı göstermez?
Bugün Almanya, Fransa ile işbirliği yaparak, İngiltere'nin (ve dolayısıyla ABD'nin) Avrupa'nın geleceği hakkında söz sahibi olmasını engellemeye çalışıyor.
Sadece İngiltere değil elbette... Türkiye'yi de AB'nin dışında tutmak istiyor Almanya...
Temel fikir şu: Türkiye işbirliği ve ticaret yapılan büyük bir ülke olsun... Ama AB'ye girerek Almanya'nın ve Fransa'nın çıkarlarına taş koymasın...
Arka bahçe politikası
Hiç Hırvatistan'a gittiniz mi? Güzel bir ülke. Ben seviyorum. Ama Türkiye ile kıyaslandığında eti ne, budu ne? Türkiye'nin üyeliğine taş koyan Almanya, uğraştı didindi Hırvatistan'ı AB'ye kabul ettirdi. Bazı siyaset yorumcuları, "Almanya, Balkanlar'ı arka bahçesi haline getirmeye çalışmakta..." diyor.
Belki de Almanya'nın arka bahçe fikri, sadece Balkanlar'ı değil, bütün 'Kıta Avrupa'sını kapsıyor.
Hitler bu hayali (çok yanlış bir biçimde) güç kullanarak yapmaya çalıştı. Başaramadı. Şimdi aynı 'Bizim Avrupa' konseptini, ekonomiyle gerçekleştirmeye uğraşıyorlar.
Siz bakmayın günümüzdeki krize... Almanya bu işten en hızlı ve en kârlı biçimde çıkacaktır. Bunu gördüğü için İngiltere direniyor. Almanya'nın ekonomik krizden çıkış reçetelerine itiraz ediyor.
Devrime çok var
Yine çarşıdaki gençlere dönersek... Merak ediyorum: Acaba Alman istihbaratı, bazı solculara el altında para yardımı yapıyor mu? Soruyorum çünkü sloganları ve eylemleri dolaylı olarak Almanya'nın işine yarıyor. Solcular "Emperyalizm eşittir ABD" dediğinde, Alman derin devleti ellerini ovuşturuyordur.
Bu tuhaf dengesizliği solcu gençlere sorsak... "Olay sulanmasın diye ötekilerden söz etmiyor, sadece ABD'ye yükleniyoruz... Devrim yaptığımızda bütün emperyalistleri kovacağız..." diyeceklerdir. (Ee, peki yapamazsan ne olacak?)
1915'in aktörleri
Size bir başka tuhaflıktan daha söz edeyim mi? "1915 Tehciri" hakkında tartışıp duruyoruz ya... Bizim ulusalcıların Almanya'dan niye hiç söz etmediğini merak ettiniz mi?
Öyle ya... Osmanlı Ordusu, Alman subay kaynıyordu. O kadar ki Genelkurmay Başkanı ve Çanakkale Savaşı'nın Başkomutanı Alman generallerdi.
Bir milyon Ermeni apar topar tehcir edilirken, İmparatorluğu nüfuzu altına almış Almanya'nın askeri ve siyasi erkânı ne yapıyordu acaba? Tehciri desteklediler mi, kösteklediler mi, yoksa tarafsız mı durdular?
Not: "Durup dururken bu Alman düşmanlığı nereden çıktı" diyeceksiniz? Yok, valla düşman filan değilim. Çağımızda her ülke kendi çıkarı peşinde koşuyor. Birini diğerinden daha fazla suçlayamam. Bu noktaya sadece çağrışım zincirini takip ederek geldim.