ABD'nin ünlü gazetesi Wall Street Journal'ın... 34 Kürt sivilin, 28 Aralık 2011 gecesi Hava Kuvvetleri jetlerince bombalanarak öldürüldüğü Uludere Faciasıyla ilgili geçen gün verdiği haberde iki çok önemli boyut var:
* Haber-bilgi boyutu: Genelkurmay'ın önceki açıklamalarında... ABD'ye ait Predator tipi İnsansız Hava Aracı'nın Irak'tan Türkiye sınırına doğru yürüyen bir grubu saptadığı... ABD'li uzmanların, standart prosedürü izleyerek, bu bilgiyi Türk askeri yetkililerine ilettiği...
Ayrıca, görüntüler yeterince net olmadığı için, "İHA'yı yaklaştırarak, grubun silahlı olup olmadığını saptamamızı ister misiniz" diye sorduğu...
Ancak Türk askeri yetkililerin, "Gerek yok" deyip, İHA'yı başka bölgeye yönlendirdiği kamuoyundan gizlenmişti...
Hatta tam tersi olmuş, "Grupla ilgili istihbarat, milli kaynaklardan elde edilmiştir" açıklaması yapılmıştı.
* Yorum boyutu: WSJ bu olaydan hareket ederek "İleri teknolojimizi diğer ülkelerle paylaşmamız ne kadar doğru" diyen ABD'lilere sayfasını açmış.
Şu bile söylenebilir: Aslında haber, tam da o kişiler bu lafı edebilsin, "Türkiye'ye İHA satmayın" mesajı Kongre'deki kulaklara kaçsın diye hazırlanmış intibaını veriyor.

Nasıl da yanıldık!
Olayın ilk boyutu vahim: Milli Savunma Bakanlığı'nın (Genelkurmay'a dayandırarak) Meclis İnsan Hakları Komisyonu'na gönderdiği raporda ABD istihbaratından hiç söz edilmiyor.
Seçmenin yarısından oy alan AK Parti'nin askeri vesayet rejimini gerilettiği... Vatandaştan toplanan vergileri kullanan askeriyenin, artık toplumu yanıltmayacağı varsayılmıştı.
"Kamuoyuna ve Meclis'e yanlış-eksik bilgi vermek, eski dönemin alışkanlığıydı. Genelkurmay'ın bazen başıboşluğa varan özerkliği artık sona eriyor, asker hükümetin emrine giriyor..."

Vesayete yeni ortak
Böyle düşünenler, WSJ'nin haberiyle yanıldıklarını ve yanıltıldıklarını anladılar. Genelkurmay yanlış-eksik bilgi vermeye devam ediyor... Vesayet rejiminin bir alışkanlığı olan, "hata yapan personeli gizleme ve ceza vermeme" tavrını sürdürüyordu.
Daha da vahimini söyleyeyim mi? Genelkurmay'ın bu tavrının ipuçları ortaya çıktığında, vesayetçi medya hemen kurumu korumaya geçerken, muhafazakâr medya, "Buna rezalet" diye bastırırdı.
Vesayetçi medyanın eskiden yaptığını, şimdi muhafazakâr medya yapıyor: WSJ haberini irdelemek yerine önceliği haberin zamanlamasına ve maksadına veriyor.

PKK'ya destek apaçık
Tabii haberin o boyutu da çok ilginç... Bir kere sorun diye sunulan şeyin cevabı ortada durmakta:
Karşımızdaki olay... İleri teknolojiyi kötüye kullanma değil... Tam tersine, bambaşka niyetlerle, (İHA'yı gruba yaklaştırmak yerine başka tarafa yönlendirerek) ileri teknolojiyi kullanmama meselesi... Belli ki grubun, PKK'lı sanılarak bombalanması istenmiş.
Tabii WSJ haberinin bir boyutu da, pratikte PKK ile ilgili. Kelimelere dökmeden, yandan çarklı biçimde, PKK'ya destek veriliyor.
Üstelik bu desteğin kökleri ABD Savunma Bakanlığı'nın içinde. Belli ki Pentagon bünyesinden bir ekip, Başbakan Erdoğan'ı çok önemli bir müttefik olarak gören Başkan Obama'nın aklını çelmeye çalışmakta.
İHA üreten şirketlerin çıkarını olmadığına göre; acaba kimin çıkarını savunuyor o ekip?