Kamu tiyatrolarının özelleştirilmesini... Devletin ve belediyelerin, sanat alanında icracı olarak değil, destekçi olarak yer almasını savunan dünkü yazımdan sonra... Bazı okurlarımız, belediyelerin futbol takımları hakkında ne düşündüğümü sordu.
Cevap: Belediyelerin profesyonel futbol takımı kurmalarına karşıyım.
Belediyeler futbol, basketbol, voleybol sahaları, jimnastik salonları, tenis kortları vesaire yapsın elbette. Ama bilhassa profesyonel takımlar kurup transferler filan hiç yapmasın.
Politik konumunuz ne?
Peki bu tip görüşler beni siyasi açıdan hangi konuma yerleştirir?
Türkçeye Politik Pusula ya da Politik Pergel diye çevirebileceğimiz, 'Political Compass' adlı bir internet sitesi var. Bu sitedeki (İngilizce veya İspanyolca) soruları cevapladığınızda, bilgisayar siyasi konumunuzu belirliyor.
"Neye göre bir konumlama yapıyor" derseniz... İki ana eksen var: 1) Ekonomik ölçekte Sağ ve Sol... 2) Toplumsal ölçekte Otoriter ve Özgürlükçü (libertarian)...
Ekonomik ölçeğin bir ucunda tam liberalizm ile Sağ... Diğer ucunda ise tam kolektivizm ile Sol yer alıyor.
Toplumsal ölçekte ise faşizm Otoriterliğin en uç noktası. Aşırı özgürlükçülük ise anarşizme varıyor.
Böylece dört temel konum çıkıyor ortaya: 1) Otoriter sol, 2) Otoriter sağ, 3) Özgürlükçü sol, 4) Özgürlükçü sağ.
Hitler ve Thatcher yan yana
Yakın tarihten sivri örneklerle olayı açalım:
Örneğin Hitler de, Thatcher da Otoriter Sağ'da konumlanıyor. Ancak Hitler'de otoriterlik katsayısı çok fazla... Yani faşizmde duruyor Hitler.
Buna karşılık Thatcher faşizmden uzak. Ancak özgürlükçülüğün son noktası olan anarşizmle de bir alakası bulunmuyor. Thatcher ekonomik anlamda ultra liberalizme yakın.
Gelelim Otoriter Sol'a... Bu kategorinin en önemli figürü, ekonomide ultra kolektivizmi savunan, otoriterlikte de Hitler faşizmiyle aşık atan Stalin.
Politik Pusulacılara göre Özgürlükçü Sol'un tipik temsilcisi Gandi... Şiddete karşı. Ancak bireyci de değil.
Son kategori Özgürlükçü Sağ. Ekonomide liberal olacaksınız ve toplumsal kararların bireyler tarafından alınmasını savunacaksınız: Bu kategoriye liberal ekonomist Friedman'ı koymuşlar.
Özgürlükçü Sol?
Bir süre önce bu testi yaptım: Sitenin analiz programı beni 'Özgürlükçü Sol'a yerleştirdi. Ancak ekonomik olarak merkeze çok yakın bir solculuk bu... Özgürlükçü katsayım ise ona kıyasla çok daha fazla...
Sonuca şaşırmadım. Kapitalizmi aşacak bir ekonomik düzenin işaretleri henüz ortada yok. Dolayısıyla tartışmayı kapitalizm bağlamında yapmak gerekiyor.
Ancak katıksız bir liberalizm de bana göre değil. Çünkü kapitalizm, mantığı gereği sadece zenginlik değil, yoksulluk da üretiyor. Fakirleri ve dar gelirlileri düşünmek şart... AK Parti'nin bu kesimlere, devlet ve belediyeler aracılığıyla kucak açmasını doğru buluyorum.
Ayrıca, mesela ulaşımda, toplu taşımacılıktan yanayım ben. İmkânı olan elbette özel araç alsın, duble yollar yapılsın ama metro, otobüs, tren, tramvay da olsun. Otomobilim var fakat ben bir metrobüs-perestim!
Özetle: "Kapitalizm artı vicdan" diyebiliriz.