Türk Dili ve Edebiyatı Profesörü, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, bir konferansta şöyle demiş: "Nasıl muhafazakâr kesimin bir demokrasi anlayışı varsa, 'muhafazakâr estetik', ve 'muhafazakâr sanatın' normlarını ve yapısını oluşturmak gibi bir yükümlülük içindeyiz..."
Prof. İsen acaba tam olarak neyi kastediyor? Mesela muhafazakâr sanat dediğinde aklında sanatçının işlediği "konu" mu var... Yoksa o konuyu ele alırken uyguladığı "yaklaşım" mı?
Örneğin "namaz kılan insan" gibi muhafazakâr dünyaya ilişkin bir görüntüyü resmetmek, muhafazakâr sanat yapmak için yeterli mi?
Picasso olsa, "çok açılı" kübist tekniğiyle o konuyu öyle bir resmeder ki ilk bakışta ne insanı görürsünüz, ne de namazı.
Prof. Mustafa İsen'in muhafazakâr estetik ve sanattan neyi kastettiğini daha açık biçimde, örnekler de vererek ortaya koyması... Böylece verimli bir tartışmayı başlatması çok yararlı olur.