Bilgi, malumat, istihbarat her zaman önemli olmuştur. Günümüzde, sadece devletler için değil, şirketler için de çok önemli. Sürekli olarak "Pazarın durumu ne..." ve "Rakiplerim neler yapıyor..." sorularına cevap arıyorlar.
Küreselleşme çağında, şirketlerin bilgi ihtiyacı daha da arttı. Çünkü uluslar üstü şirketler, dünya çapında 'oynuyor'.
Bugün tartışılmakta olan ABD kökenli 'Strategic Forecast' (Stratejik Tahmin; kısaca Stratfor) gibi şirketler, bu bilgi talebini karşılamak üzere kuruluyor.
Kendinizi alkollü içkiler pazarlayan global bir şirketin yerine koyun... Cevap aradığınız öncelikli soru, "Acaba dini duyguları güçlü siyasetçilerden oluşan Hükümet, içkiyi yasaklayacak mı" olur. Değil mi?
Stratfor da, benzerleri gibi bu tip sorulara cevap verme iddiasında. Peki, o cevapları nasıl buluyor? Nasıl oluyor da şirketin kurucusu, siyaset bilimci George Friedman, "Biz CIA'den daha iyiyiz" diyebiliyor?
Aslında yöntem basit: İyi eğitimli, zeki, yetenekli, girişken, yabancı dil bilen, prezantabl gençleri işe alıyor. Onlar da bir gazeteci, bir detektif gibi çalışarak cevapların peşine düşüyor.
İhtiyaç duyulan bilgiler, kasada kilitli değil aslında: İnsanların zihninde duruyor. Dolayısıyla Stratfor temsilcisinin; doğru insanlara, doğru soruları yöneltmesi yetiyor. Casusluk değil yapılan. Çalma çırpma yok. Açık kaynaklar kullanılıyor istihbarat toplarken... (Suç varsa, tepelerine binilir zaten.) Burada en önemli nokta elemanın iyi olması: Gazeteci manşete çıkacak, çarpıcı bilgiler ararken; Stratfor temsilcisi, sadece şirketin merak ettiği sorunun cevabını arıyor.
Kıssadan hisse: Türk şirketlerinin birçok yabancı ülkede yatırımı var. Eğer o piyasaları istihbarat şirketleriyle (de) araştırmıyorlarsa... Enayilik ediyorlar demektir.