TÜSİAD'ın 'Yeni Anayasa' için önerdiği temel ilkelerin bir özelliği vardı: "Değiştirilemez" ilkelerin çoğu kaldırılıyor, sadece bir tanesi yerinde bırakılıyordu. Bu da devletin şeklinin "cumhuriyet" olmasıydı...
Benzeri bir düzenlemeyi TESEV'in Yeni Anayasa ilkelerinde de gördük. Orada da, "Türkiye devletinin demokratik bir cumhuriyet olduğu ve bunun tek değiştirilemez hüküm olduğu belirtilmelidir" deniyordu.
Ben "cumhuriyet" kavramı üzerindeki hassaslığı eleştirmek istiyorum.
Hemen söyleyeyim: Bu tamamen "fikir boyutunda" bir itiraz... Yoksa, cumhuriyet gitsin, başka rejim gelsin demiyorum.
***
Cumhuriyet "
pozitif" değil, "
negatif" olarak tanımlanmış bir kavramdır.
Yani olanı değil, olmayanı tanımlar.
Yönetimde bir hanedanın olmadığı rejimdir cumhuriyet. İçeriği bundan ibarettir: "Hanedanın olmaması..."
Hanedan olmayınca da geriye halk kalır. Halkın öyle ya da böyle katılımıyla belirlenen ve tepesinde hanedan olmayan tüm rejimler cumhuriyettir.
Ancak bu durum önümüze devasa bir
boş alan koyar: Cumhuriyetin
içeriği nasıl olacaktır?
Mollaların yönetimde etkin olduğu
İran bir cumhuriyettir... Başkanlık sisteminin uygulandığı
ABD bir cumhuriyettir... Cumhurbaşkanının güçlü başbakanın ise güçsüz olduğu yarı başkanlık denilen sistemi uygulayan
Fransa da bir cumhuriyettir... Federal bir yapıya sahip olan
Almanya bir cumhuriyettir...
Dolayısıyla "
devlet şekli cumhuriyettir" demenin, ciddiye alınacak bir anlamı bulunmuyor.
Kaddafi'nin
Libya'da uyguladığı "
cemahiriye" denilen totaliter rejim de nihayetinde bir tür cumhuriyet.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra
Sovyetler Birliği'nin çevresinde kurulup
1990'larda çöken ülkeler, kendilerine "
halk cumhuriyeti" diyordu.
***
"
Hanedanlı" rejimlere de kısaca bakalım.
Örneğin
İngiltere,
Hollanda,
İsveç ve
İspanya'nın en tepesinde bir hanedan var. Bu ülkeler resmen krallık. "
Meşruti monarşi" diyoruz onlara.
Mesela geçenlerde
Real Madrid ile
Barcelona futbol takımları, "
İspanya Kral Kupası" için kapıştı.
Yönetimdeki etkisi sıfıra yakındır ama İngiliz hanedanı varlığını sürdürüyor.
Ailenin yaşamı sadece ada halkının değil tüm dünyanın ilgisini çekiyor. Birkaç gün sonra düğünleri var.
***
Velhasıl... Cumhuriyetleri ve meşruti monarşileri karşılaştırdığımızda, bu açıdan rejimin önemli olmadığını görüyoruz.
Peki, nedir önemli olan?
Elbette
DEMOKRASİ.
Yani önemli olan, cumhuriyet ya da meşruti monarşi değil, bir ülkede demokrasinin olup olmadığı...
Dolayısıyla... Yeni Anayasa'da, Cumhuriyetin değiştirilemez maddeler arasında sayılması, kesinlikle şart değil.
Çünkü cumhuriyet, otomatik olarak, "
siyaseten mutlu" bir toplum yaratmıyor.
Mutluluğu yaratan demokrasi...
"Anayasaya ille de değiştirilemez bir madde koy" diye beni zorlarsanız...
"
Demokrasi" derim.
Böyle iki madde koymamı isterseniz. "
Demokrasi ve hukuk devleti" derim.
"Bir tane daha ekle, üçleyelim" diye bastırırsanız.
"
Demokrasi,
hukuk devleti ve (özgürlükçü)
laiklik" derim.