Süleyman Demirel'in Dışişleri Bakanı, diye anılan İhsan Sabri Çağlayangil'in (1908-1993) anılarında ilginç bir bölüm vardır.
"Tito viski severdi. Sabahleyin saat onda içmeye başlardı. Ve Chivas Regal viskisine düşkündü" diye başlıyor... Devamı şöyle:
"Ben devlet başkanlarının adetlerini öğrenir, ilişkilerde bunları cevaplamaya çalışırdım.
Diyetleri mi var, perhizleri mi var, onlar benim için mühimdi.
"Tito'nun da odasına bol miktarda Chivas Regal viskisi koydururdum." ("Anılarım", der. Tanju Cılızoğlu) Eğer "Siyaset, savaşın başka araçlarla sürdürülmesi" ise (Michel Foucault)... Siyasetin parçası olan diplomatik ilişkilerde de, şiddet içerenler hariç, hemen her türlü araç kullanılır.
Burada Çağlayangil'in, Yugoslavya Devlet Başkanı Mareşal Tito ile samimi bir diyalog kurarak anlaşmaya varmak için Chivas Regal'i bir "aracı" olarak kullandığını görüyoruz.
Eğer alkollü içkiler dozunda içilirse, insanlar arasındaki iletişimin gelişmesine ve hoşça vakit geçirmeye yarar.
Fazlası ise tam tersine, diyalogu bozar, hatta gönülleri kırar. (Formül belli: "Azı karar, çoğu zarar.")