Öteki yazıda anlattığım ahlakı sorun etmeyen medyacıların başında Soner Yalçın ve şürekâsı geliyor.
Bana inanmıyor musunuz? Bakın Reha Muhtar, bunlar hakkında neler yazmıştı:
"Türk basınında, insanları ve söylediklerini itibarsızlaştırmak için her türlü yalanı, pespayeliği ve haysiyetsizce saldırıyı 'haber' adı altında yapan Soner Yalçın diye bir kişi var... Sitesinde beğenmediği, çıkarlarına uymadığı, çatıştığı ve sindirmek istediği insanlar, yalan haberlerle çamur atılarak susturuluyor ve seslerini çıkartamaz hale getiriliyor... Bu kişiyi Hürriyet gazetesinde 'tarihçi' diye alıp istihdam edip, bugünlere kadar desteğini esirgemeyen Ertuğrul Özkök'e şimdi soruyorum: Bu mudur senin gazetecilikte, aile değerlerinde, yalan ve iftirada ve haysiyet cellatlığındaki etik ölçülerin? Şerefsizliğe paye vermek midir gazetecilik, habercilik ve basın özgürlüğü?" (Vatan, 28 Ağustos 2010)
Reha Muhtar'ın bu feryadı... "Soner Yalçın okumaktan yazmaktan başka bir şey düşünmez" ya da "Soner'in muhalefet etmekten başka günahı yok" diyenlere ne olsun?