Soğuk Savaş son bulurken ABD kendine yeni bir düşman aramaya başladı.
Sonunda Samuel Huntington'ın, "Medeniyetler Çatışması" teorisine sarıldılar. Batı, Hıristiyan olduğuna göre, düşman İslam olacaktı.
Evet, teori zorlamaydı ama sıradan Batılının aklını çelmişti. Bunu kırmak gerekiyordu.
Başbakan Erdoğan, İspanya ile birlikte, 'Medeniyetler İttifakı'nı sağlamlaştırmaya çalışıyor 2005'ten beri (Ki aslı bir Birleşmiş Milletler projesidir.)
Gülen Hareketi, dünyanın dört bir yanında kavga etmeden, bilhassa Hıristiyanlıkla yarışıyor.
Küresel ticaret ise tanımadığımız, bilmediğimiz inanç sahiplerine yakınlaştırıyor bizi.
Ama dün bir gazetenin internet sitesinde gördüğüm haber, tam bir "Mersin'e-tersine" durumuydu.
Haber şu: "Noel vesilesiyle St. Paul Kilisesi üyeleri, Antalya BŞ Belediyesi'nden izin alarak bedava İncil ve Hıristiyanlık kitapları dağıttı."
Haberin üslubu ise şöyle: Vay efendim Başkan buna nasıl izin verirmiş? CHP'li belediye büyük tepki toplamış.
Gülenciler, dünyanın dört bir yanında okul kurarken iyi... Ama Hıristiyanlar sekiz on tane İncil dağıtınca kötü.
Böyle saçmalık olmaz.
Bu ne telaş? Müslümanlık ha deyince elden gidecek kadar eğreti bir din mi? Sadece ekonomide değil, din alanında da kendi inancına güveneceksin.
Yok, asıl amacın, benim de pek sempati duymadığım CHP'li Başkan Mustafa Akaydın'a karşı halkı kışkırtmaksa... Çok ayıp!