Balyoz İddianamesi mahkeme tarafından kabul edildi. Her darbenin nihai aşaması siyasi ve toplumsal düzeni değiştirmektir.
İddianameye bakılırsa, Balyozcular darbeden sonra ezanı Türkçe okutturacaklarmış.
Türkçe ezan, yakın tarihin sıkça tartışılan konularından biridir: 1932-1950 arasında, emir ve komuta zinciri dahilinde ezan Türkçe okunmuş, uymayanlar jandarmadan sopa yemiş ve hapse atılmıştır. Türkçe ezanın sözleri şöyleydi: "Tanrı uludur / Şüphesiz bilirim, bildiririm / Tanrı'dan başka yoktur tapacak / Şüphesiz bilirim, bildiririm / Tanrı'nın elçisidir Muhammed / Haydin namaza, haydin felaha / Namaz uykudan hayırlıdır."
Ancak bu metin bile dönemin ulusalcılarını tatmin etmez. Edirne Kız Mektebi müzik muallimi Ahmet Yekta Bey'in "daha sarih halk kelimelerinden oluşmuş" önerisi, 18 Mart 1933 günü Son Posta gazetesinde yayınlanır:
"Uludur Tanrı uludur / Tanrımız birdir, uludur / Muhammet, Tanrı kuludur /Tanrıya elçi, hem kuldur / Yöneldim durdum uğruna / Yozmadım gönül nuruna / Koşun namaza /Yoz olan gelmez namaza / Durudur namaz uykudan / Tanrıya tapın duygulan / Uludur Tanrı uludur / Yolumuz Tanrı yoludur." (Aydınlığa Mektuplar: 1928-1937, Der. Güney Dinç, YKY)
Hatırlar mısınız? 'Balyoz'u ilk duyduğumda, cami bombalayarak kaos yaratmaya hazırlananlar için, "Ben bunların dinsiz olduğunu sanmıyorum" demiştim. (24 Ocak 2010)
Diyorum size: Var, bunların bir inancı var ama belli ki çoğunluğunkinden farklı...