Böyle durumlarda hep olduğu gibi Fatih Terim'in maaşını konuşuyoruz. Her ay 260 bin lirayı cebine koydu ama Türkiye'yi, Dünya Kupası finallerine götüremedi.
Bence önemli olan para değil.
Biz iki temel yanlış yaptık.
Birinci Yanlış: Türkiye'de, 'başarı' hemen her türlü olumsuzluğun üstünü örtüyor.
2008'deki Avrupa Şampiyonası'nda fena olmayan bir sonuç aldık. Ancak oynadığımız maçlara bakarsanız sürekli ipten döndüğümüzü görürsünüz.
Portekiz göz açtırmadı... İsviçre topu boş kaleye yuvarlasa işimiz bitikti... Çeklerin süper kalecisinin inanılmaz hatalar yapacağı tuttu... Elediğimiz Hırvatistan bizden en az bir gömlek üstün futbol oynadı...
Ancak sonuç hiç de fena değildi: Rusya ile 3'üncülüğü paylaşmıştık.
Bu yüzden kendimizi başarılı saydık.
'Mucizeler zaman alır' gibi afaki laflarla gerçeği görmekten kaçındık.
Böylece Fatih Terim ile devam ettik.
Hata yaptık: Terim'in çoktan formdan düştüğünü, takımın aslında iyi oynamadığını kabullenemedik.

***
İkinci Yanlış: Fatih Terim başarısız mı? Eğer başarıyı Dünya Kupası'na gitmek şeklinde tanımlıyorsanız, kesinlikle başarısız.
Ancak şunu da unutmayalım:
Anlı şanlı nice hoca, takımını Dünya Kupası'na götüremiyor. (Zaten futbolu böyle zevkli ve heyecanlı yapan tam da bu değil mi? Kimin kazanacağı belli olmuyor.)
Peki ikinci yanlış nerede? Şurada:
Fatih Terim'in bir çizgi, bir ekol, bir gelenek, bir vizyon, bir oyun tarzı oturttuğunu söyleyebilir misiniz? (Mesela eski G.Saray'daki gibi, güçlü orta saha eksenli pres futbolu?)
Emre, Arda, Tuncay, Semih, Servet gibi hırslı, yaratıcı, kolay pes etmeyen, adeta tek başına maç kazandıran oyuncularımız var.
Tamam ama bu futbolcuların belli bir sistemle oynadıklarını söylemek mümkün mü?
Ne İspanyol paslaşması, ne İtalyan defansı, ne Rus kontratağı... Bizde hiçbiri yok.
Sistemin amacı, sahadaki 11 futbolcudan, 12/13 kişilik bir güç elde ederek rakibi yenmektir.
Ancak biz, yıldızın parladığı anlar haricinde kendimizi çoğaltamadık. Çünkü sistemimiz ya yoktu ya da yetersizdi.
İşte Fatih Terim'in asıl yapamadığı budur.
Bazı maçlarda oyunculara hırs, şevk, azim aşıladı. Ama genel bir düzen getiremedi.
Özetle: Terim'in aldığı parayı hak etmemesinin asıl sebebi, ardında bir miras bırakmamasıdır.